"Ebu Cehil'in İslam'dan önceki lakabı "Ebu'l- Hikme". Yani Hikmetin, hakikatin babası. Döneminin en bilgili adamlarından.
Ama bilgisi onu İslam'a götürmediği için adı Ebu Cehil oldu. Yani cehaletin babası.
Yani anlayacağınız Peygamberimizi yok sayan, Hadis-i şeriflere rivayet deyip tedavülden kaldırmaya yeltenen, gayesi bu ümmetin müşkilatını gidermekten başka hiçbir şey olmayan müctehid ve ulemaya cephe alıp hakaret eden, bu nifak halleri ile alim geçinen, kitap yazıp köşeyi dönen, konferanslar verip şakşaklanan ve bunlara destek veren bozuk itikatlı kimselerin bilgisinin ve alıcısının çokluğu zerrece umrumda değil. Allah ameliyle, imanıyla haşretsin.
Geldikleri nokta hepimize de ibret olsun.
Ağrı dağı kadar ilim yüklenip şaşıracağımıza köyün delisi olmak daha iyi." diyorlarsa doğru diyorlar. Çünkü delinin hesabı yok...
UNUTMAYIN Kİ NUH (A.S.)'IN GEMİSİNDE KURTULUŞA YÜRÜYEN SADECE VE SADECE 80 KİŞİYDİ... AMA NİHAİ KAZANAN PEYGAMBERE TABİ OLANLAR OLDU...
Nuh a.s. karada inşa ettiği bir gemiye davet ediyordu iman edenleri. Şimdiki aklıevveller Nuh a.s'ı basiretsizlikle itham edeceklerdi muhtemelen... Hatta mecnun diyeceklerdi, çıldırmış olmalı diyeceklerdi... İtibar sonadır beyler sona..
KEMMİYET DEĞİL KEYFİYYET ÖNEMLİ...
KURU KARABALIK DEĞİL ŞUURLU AZINLIK OLMAYI YEĞLEMELİ MÜ'MİN
Bindiğin geminin ROTASINA ve KAPTANINA güveniyorsan itaat edeceksin. Güvenmiyorsan ilk limanda ineceksin...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder