ÂDÂB-I MUÂŞERET
Çocuklarımıza öğretelim. Eksiklerimizi tamamlayalım.
BİRLİKTE YAŞAMA KURALLARI
Gösteri, toplantı, konferans gibi insanların dikkatle takip ettiği yerlerde konuşmamalı ve koşuşturmamalıyız.
Başkalarını bekletmek yanlış bir davranıştır. önünde sakız çiğnemek, hele sakızdan balon yapıp patlatmak ayıplanan bir davranıştır.
Her zaman hakkımıza razı olmalıyız. Alış veriş yaparken, fatura öderken, markete ödeme yaparken sıramızın gelmesini beklemeliyiz.
Sırayı bozarak öne geçmeye çalışmak insanların haklarına saygı göstermemek demektir.
Yeni tanıştığımız insanlara ve bizden büyüklere “ siz “ diye hitap etmeliyiz. Çok samimi olmadığımız insanlara “ sen “ diye hitap etmemeliyiz.
Toplum içindeyken gerinme, geğirme, kaşınma gibi davranışlardan uzak durmalıyız.
Konuşan iki kişinin arasına girmemeliyiz.
Söyleyeceğimiz bir şey varsa konuşmalarının bitmesini beklemeliyiz.
Başkalarının sözünü kesmemeliyiz.
Her zaman güler yüzlü olmaya özen göstermeliyiz. Sıkıntılı anlarımızda bile insanlara gülümsemeyi ihmal etmemeliyiz
Sır tutmasını bilmeliyiz. Kimsenin sırrını başkasına vermemeliyiz.
Kaş göz hareketleriyle başkalarıyla alay etmek, onları diğer insanların yanında küçük düşürmeye çalışmak, yüce Allah’ın yasakladığı davranışlardandır.
Toplum içerisinde gizli ve fısıltı halinde konuşmamalıyız. Bu tür davranışlar insanların bize olan güvenlerini sarsar.
Karşılaştığımız insanlara selam vermek ve onların selamını almak güzel dinimizin bir gereğidir. Öğretmenimizle, arkadaşlarımızla, komşumuzla karşılaştığımızda selamlaşmalıyız.
İnsanların yaptıkları hataları affedebilmeliyiz. Kin tutmamalıyız. İnsanların bize karşı olan hatalarını affedebilirsek yüce Allah’ın da bizi affetmesini isteyebiliriz.
Yaptığımız hatalardan dolayı özür dilemesini bilmeliyiz. Özür dilemek bizi küçük düşürmez.
Başkalarının ayıplarını yüzüne vurmamalıyız. Arkadaşlarımızın geçmişte yaptığı hataları tekrara gündeme getirmemeliyiz. Başkalarının kusurlarını örtersek Allah da bizim kusurlarımızı örter.
Başkaları hakkında kötü düşünmemeliyiz. Emin olmadığımız halde “ Bu işi mutlaka o yapmıştır. “ şeklinde önyargılı düşünmek güzel dinimizin uygun görmediği bir davranıştır.
Bütün konuşmalarımızda kibar ve nazik olmalıyız. “Lütfen”, “Teşekkür ederim”, “Özür dilerim”, “Rica ederim “ çok kullandığımız kelimelerden olmalıdır.
Toplum içinde yüksek sesle bağırarak konuşmak kaba ve argo kelimeler kullanmak iyi bir insana yakışmayan davranışlardır.
Başkalarının kusurlarıyla alay etmemeliyiz. Çünkü yüce Allah hepimizi farklıyaratmıştır.
Hele insanların bedensel özürleriyle alay etmek güzel dinimizin yasakladığı davranışlardandır. Öyleyse insanlarla alay etmek yerine bizi en güzel şekilde yaratmasından dolayı Rabbimize şükretmeliyiz.
Başkalarına yaptığımız iyilikleri başa kakmamalıyız. Yaptığımız iyiliklerden dolayıinsanlardan minnet ve teşekkür beklememeliyiz. Karşılık beklenerek yapılanlar, iyilik değil menfaat olur.
Yanımızda bulunmayan bir arkadaşımız hakkında onun hoşlanmayacağı şeyleri
konuşmaya dedikodu veya gıybet denir.
Eğer konuştuğumuz özellik o kişi de yoksa Bu sefer iftira olmuş olur.
Dedikodu veya gıybet ve iftira dinimizin yasakladığı davranışlardandır.
Yaptığı bir hatadan dolayı arkadaşımızı öğretmene, kardeşimizi anne veyababamızı şikayet etmek yanlış bir davranıştır.
Gurur, kibir, kendini aşırı beğenme arkadaşlarımız karşısında bizi sevimsizleştirir.
Eğer onlarla arkadaş olmak istiyorsak bu davranışlardan uzak olmak zorundayız.
Görgülü ve terbiyeli insan olmanın bir yolu da arkadaşlarımızı iyi seçmektir.
Görgülü bir arkadaş edinmek olumlu davranışlarımızı pekiştirir. Davranışlarına dikkat etmeyen bir arkadaş ise bizi her zaman zor durumda bırakır.
Konuşan birinin sözünü kesmemeliyiz. Bir şey sormak ve eklemek için onun sözünü bitirmesini beklemeliyiz.
Boşa akan su, gereksiz yere yanan lambalar, çöpe dökülen yemekler israftır.
İsraftan kaçınmalıyız.
Yaşıtlarımıza adıyla seslenebiliriz. Ama bizden yaşça büyük insanlara yaş ve makamlarına göre Ayşe teyze, Hasan amca, Mustafa ağabey, Müdür bey şeklinde hitap etmek daha doğrudur.
Kalabalıkta yürürken insanlara çarpmamaya, itmemeye ve ayaklarına basmamaya özen göstermeliyiz.
Beğenmediğimiz bir fikir karşısında ölçülü tepki göstermeliyiz. “Çok kötü bir fikir, saçma ,mantıksız “ gibi ifadeler kullanmamalıyız. Bunun yerine “… olması bence daha doğru olur, özür dilerim ama bu konuda sizin gibi düşünmüyorum.” gibi karşınızdaki insanı üzmeyecek şekilde tepki göstermeliyiz.
Kıskançlık çok kötü bir davranıştır.
Arkadaşlarımızın bizden iyi olan taraflarını,başarılarını kıskanmak yerine örnek almaya çalışmalıyız.
Yakını ölen tanıdıklarımıza başsağlığı ziyaretinde bulunmalı, onların acılarını paylaşmalıyız. Ölen kişiyi hep iyi yönleriyle hatırlamaya çalışmalıyız.
Başkalarının konuşmalarına kulak misafiri olmaktan uzak durmalıyız. Bir odada konuşulan şeyleri kapıdan dinlemek de hoş olmayan bir davranıştır.
Başkalarının başarılarını takdir etmeliyiz. Bir yarışmada birinci veya bir
Sınavda çok başarılı olan arkadaşımızı tebrik etmek faziletli bir davranıştır. Bu şekilde arkadaşlık bağlarımızı daha fazla güçlendiriniz.
Yolda yürürken arkadaşlarımızla yüksek sesle konuşmamalı, itişip kakışarak şakalaşmamalıyız.
ÇOCUKLAR İÇİN FAALİYET:
‘’Bu maddelerin içinden istediğinizi seçip 2 arkadaşınıza anlatınız.’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder