17 Aralık 2020 Perşembe

Üzerlik Otu


📌📌📌
"Bize sıradan bir bitki gibi gelebilir fakat Üzerlik Otu arkeologlar tarafından kıymetlidir ki herhangi bir açık arazide üzerlik otu mevcut ise yerin altında mutlaka arkeolojik buluntu vardır varsayımı ile kazıya başlarlar.
Bunun birinci nedeni eski yerleşim yerlerinin bolca fosforik toprak yapısına sahip olmasından dolayı bitkinin de fosforlu toprakları sevmesinden kaynaklanır.
Bitkinin mezarlıklarda bolca bulunması da toprağın fosforik yapısından kaynaklanmaktadır.
Bunun nedeni insan vücudunda kalsiyumdan sonra en fazla bulunan elementin fosfor olmasındandır.
Fosfor, en fazla kemik ve dişlerde kalsiyum ile birlikte bulunur.
Fosforun vücutta bulunduğu diğer yerler ise vücut sıvıları, kas, beyin gibi kısımlardır.
Fosforun alınması ile beyinde zihinsel yorgunluklar giderilir ve beynin daha iyi çalışması sağlanır ki fosforun en fazla denizde yetişen balıklarda olduğu bilinir.
Fosforu bol üzerlik bitkisinin insan beynini sorunlardan arındırması ve insanın ruhsal temizliğine yönelik kullanımı ise eski çağlardan beri bilinen ve şamanlarca dini ayin ve ritüellerde kullanılmasına yol açmıştır.
Günümüzde de üzerlik otunun kaynatılarak içilmesi veya buharının solunum yoluyla alınmasıyla insan ruhsal sorunlarına çare bulunacağı herbalistler tarafından önerilmektedir.
Otun kurutularak yakılması ile çıkan dumanın daha çok soluma yoluyla burun ya da ağızdan alınmak suretiyle otun kullanılması ile insanda ruh molekülü denilendimetiltriptamin (DMT) hormunu salgısı artarak beynin transa geçmesi sağlanabilir ki şamanların bu otu sıklıkla eski çağlarda dini ritüelllerde kullanmasının nedeni de budur.
Epifiz bezinin ihtiyacı olan DMT Hormonu.Alıntı

Cünüp kimse neler yapamaz? CEVAP Cünüp kimse, Besmele çeker, dua okur, la ilahe illallah diyerek zikir çeker, salevat okur. Hatta Fatiha, Rabbena âtina gibi âyetleri dua niyetiyle okuyabilir. Mushafı tutamaz, ezbere de olsa Kur’an-ı kerim okuyamaz. Camiye giremez. Kasıkları tıraş etmesi, saç, tırnak kesmesi, mekruh olur. Hayzlı iken, bunlar mekruh değildir

Gusül abdestinde farz olarak yapılması gerekenler nelerdir? Hanefi mezhebinde gusülde mutlak yapılması gereken farz üçtür: 1- Ağzın hepsini iyice yıkamak. Ağız dolusu su içmekle de olur ise de, yutmak mekruhtur diyen âlimler de olmuştur. 2- Burnu yıkamak. Burundaki kuru kir altını ve ağızdaki, çiğnenmiş ekmek altını yıkamazsa gusül sahih olmaz. Hanbeli mezhebinde, mazmaza ve istinşak, abdest alırken de, gusülde de farzdır. 3- Bedenin her yerini yıkamaktır. Bedenin, ıslatılmasında haraç olmayan yerlerini yıkamak farzdır. Yıkanan yerleri ovalamak lazım değil ise de, müstehabtır. İmam-ı Malik ile imam-ı Ebu Yusuf hazretleri lazımdır buyurdu

"Nazar, deveyi kazana, insanı mezara sokar." (Hz.Muhammed s.a.v)

 




Haccac Bin Yusuf... Bidat Ehli Şia Ve Bâtınilerce Adı Haccacı Zalim. Bir Emevi Kumandanı... Ehli Sünnet Yolunun Büyük Fedaisi. Peygamber Efendimiz'den (sav) Divanı Salihiynde Münafıkların Listesini Alan, O Kişilere "Ben Alimmiyim,Zalimmi?" Diye Soran,Cevap Ne Olursa Olsun Kellesini Uçuran, Ahali Nezdinde Adının Zalime Çıkmasına Zerre Aldırmayan,Kimseyede Durumun Manevi Yönünü Anlatmayan Büyük Evliya. Kur'anı Kerimi O Zamanda Eğip Bükerek Farklı Mânâlar Vermek İsteyen Münafıklara Karşı İlk Defa Harekeleyen Büyük Alim. Horasan Ve Civarına Yaptığı Seferlerle Biz Türklerin İslamiyetle Müşerref Olmasına Vesile Olan Büyük Mücahit. Rahmet,Minnet Ve Şükranlarımla Yad Etmeyi Kendime Borç Bilirim. Tunahan Çoban

Yatsıyı kıldıktan sonra cünüp olan, ne vakte kadar cünüp dursa günah olmaz? CEVAP Yatsı namazını kıldıktan sonra cünüp olanın sabah namazına kadar guslünü tehir etmesi caizse de hemen yıkanması elbette çok iyi olur. İmam-ı Gazali hazretleri, (Cünüp olup gusletmeden bir namaz vaktini geçirene, ateşten gömlek giydirilecektir) buyuruyor. Namaz kılan ve kılmayan herkes, bir namaz vaktini cünüp geçirirse, çok azap görür. Mesela, öğle ezanından sonra cünüp olanın öğle namazını kılmamışsa, ikindi vaktine öğleyi kılacak kadar zaman kalınca gusletmesi farz olur. Farzı yapmak çok sevap, yapmamak büyük bir günahtır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Canlı resmi, köpek ve cünüp bulunan odaya rahmet melekleri girmez.) [Nesai] (Cünübe, sarhoşa rahmet meleği yaklaşmaz.) [Bezzar] (Gusletmek için kalkana, üzerindeki kıl sayısınca sevap verilir, o kadar günahı affolur, Cennetteki derecesi yükselir. Guslü için ona verilecek sevap, dünyada bulunan her şeyden daha hayırlı olur. Allahü teâlâ meleklerine, "Bakın bu kulum, gece üşenmeden kalkıp emrime uymak için guslediyor. Şahit olun ki, bunun günahlarını af ve mağfiret eyledim" buyurur.) [Gunye]

 












İSLAMDA KADIN ERKEKTEN ÇOK DEĞERLİDİR FİKİRLER EŞİTTİR ANNEDİR EŞ DİR AMA BEYANI ESAS DEĞİLDİR MİRASTA FARKLIDIR NAFAKA 3 AYDIR ÖMÜR BOYU DEĞİLDİR.



SAYILI GÜNLERİN KIYMETİNİ BİLMEK. İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır: “Evlâdım, sâlih ameller işleyeceğimiz vakitler geçiyor. Her bir ânın geçmesiyle ömrümüz de noksanlaşıyor ve ecel yaklaşıyor. Şayet bugün gafletten uyanılmazsa, yarın geriye hasret ve pişmanlıktan başka hiç bir şey kalmaz. Onun için bu sayılı günlerde şerîat-i garrâ’ya muvâfık amellere önem göstermek lazım gelir ki kurtuluşa erişilebilsin.. Bu vakit (dünya hayatı) rahatlık vakti değil, sâlih amel işleme vaktidir. Amellerin karşılığı olan (âhiret) rahatlığı önümüzdedir.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 2/m.89)

 


Guslün farzları Dört mezhebe göre, guslün farzları nelerdir? CEVAP Hanefî’de: 1- Ağzın içini yıkamak, 2- Burnun içini yıkamak, 3- Bedenin her yerini yıkamak. [Göbek içini, bıyık, kaş ve sakalı ve altlarındaki derileri ve baştaki saçları yıkamak farzdır. Gözleri ve kapalı küpe deliğini yıkamak gerekmez.] Mâlikî’de: 1- Niyet, 2- Bedenin her yerini yıkamak, 3- Delk, 4- Muvalat, 5- Saçları hilâllemek. Şâfiî’de: 1- Niyet, 2- Bedenin her yerini yıkamak. [Bazı kitaplarda, Şafii’de guslün farzı üçtür deniyor. Bedendeki necaseti temizlemeyi de ekliyorlar. Beden yıkanınca, necaset de temizlenmiş olacağı için, guslün farzına iki denmesinin mahzuru olmaz.] Hanbelî’de: Guslün farzı birdir, bu da bütün vücudu yıkamaktır. Bu, guslün rüknüdür. Yani guslün içindeki farzdır. Gusle başlarken, niyet etmek ve Besmele çekmek de farzdır. Ağzın ve burnun içi, bedenin dışı sayıldığı için, buraları da yıkamak farzdır. Bunlar da ilave edince, guslün farzı 5 oluyor: 1- Niyet etmek, 2- Besmele çekmek, 3- Bedenin her yerini yıkamak, 4- Ağzın içini yıkamak, 5- Burnun içini yıkamak

 HAZRET-İ BİLÂL'İN (R.A) BORCU

Abdullah Hûrînî (r.a.) anlattı: Haleb’de Resûlullâh’ın (s.a.v.) müezzini Bilâl (r.a.) ile karşılaştım. Ona:
“Yâ Bilâl! Resûlullâh’ın mâlî harcamaları nasıl idi, bana anlatır mısın?” dedim. Şöyle anlattı:
“Peygamberliğinden vefatına kadar, harcamalarına dair olan şeylerin vazifelisi bendim. Bir Müslüman ona geldiğinde, eğer onun elbiseye muhtaç olduğunu gördü ise bana emrederdi, verecek bir şey olmazsa gider bir miktar borç alır, onunla elbise vesâir şeyler alırdım. Sonra o geleni giydirir ve yedirirdim. Hatta bir gün müşriklerden bir adam karşıma çıktı ve dedi ki: “Yâ Bilâl! Ben hâli vakti yerinde bir kimseyim. Bir daha borç alacağında başkasına gitme, benden al.” Ben de artık ondan borç alıyordum.
Bir gün abdest alıp ezân okumak için gidiyordum. O müşrik, tüccarların bulunduğu bir topluluğun arasında idi. Beni görünce yüzünü ekşitti ve: “Ey Habeşli!” dedi. Ben “Buyur.” dedim. Bana ağır sözler söyledi ve “Ay sonuna ne kadar vaktin kaldığını bilir misin?” dedi. Ben “Yakındır.” dedim. “İyi bil ki ay sonuna dört gece kaldı. Sana verdiğim borçların hepsini alacağım. Çünkü ben sana verdiklerimi, ne senin ne de inandığın zâtın iyiliği için vermedim. Ben, ancak benim kölem olasın da, eskiden çobanlık yaptığın gibi koyunlarımı güdesin diye verdim” dedi.
Bu, benim çok gücüme gitti. Yoluma devam edip ezanı okudum. Yatsı namazını kıldıktan sonra, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) hâne-i saâdetlerine gitmişlerdi, ben de yanına gittim. İzin alıp huzuruna girdim.
“Anam babam sana fedâ olsun yâ Resûlallâh! Size borç aldığımı söylediğim müşrik, bana şöyle şöyle söyledi. Benim de sizin de yanınızda bunları ödeyecek bir şey yoktur. O müşrik beni rezil etmek istiyor. Bana izin verin, civarda Müslüman olmuş köylere gideyim. Cenâb-ı Hak, borçlarımı ödeyecek kadar mal ihsan edince geri döneyim.” dedim.
Sonra huzurundan çıkıp evime döndüm.... Yüzümü ufka çevirerek uzandım. Her ne vakit beni uyku kaplasa uyanıveriyordum. Bu halde sabahı bekleyerek geceyi geçirdim.
Sabahın ilk ışıklarıyla, gitmek üzere davrandım. Tam bu sırada koşarak birisi gelip, “Yâ Bilâl, Resûlullah seni çağırıyor, hemen gel!” dedi.
Hâne-i saâdetlerine gittiğimde dışarıda üzeri dolu dört yük hayvanı gördüm. İzin alıp Resûlullâh’ın huzuruna girdim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Müjdeler olsun, muhakkak Allâhü Teâlâ, sana borcunu ödeyecek mal gönderdi” buyurdular. Ben, Allâh’a hamdettim. Sonra “Üzeri yükle dolu dört hayvanın yanından geçtin mi?” buyurdular, “Evet” dedim. “Hayvanlar ve üzerindekiler senindir. Hayvanların üzerinde Fedek reisinin bize hediye ettiği elbiseler ve yiyecekler vardır, onları al ve borcunu öde.” buyurdular.
Ben yükleri indirdim, hayvanları yemledim. Sonra sabah namazı için ezan okudum. Resûlullâh’ın arkasında namazı kıldıktan sonra Cennetü’l-Bakî’a çıktım. Ellerimi kulaklarıma koyup: “Resûlullah’tan alacağı olup da isteyen varsa gelsin!” diye seslendim. Böylece malları satıyor, borçları ödüyordum, nihayet hiç kimsenin Resûlullah’ta (s.a.v.) alacağı kalmadı. Hatta yanımda iki yahut iki buçuk okka fazla mal kaldı.
Sonra mescide gittim, gündüz bir hayli ilerlemişti. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) mescidde tek başına oturuyordu. Selam verdim. “Elindeki mallar, borçları ödedi mi?” buyurdu, “Allah, Resûlullâh’ın üzerindeki bütün borçları ödedi, hiç kalmadı” dedim. “Artan mal oldu mu?” buyurdu, “Evet, iki dinar” dedim. “Beni onlardan kurtarmanın yoluna bak. Sen onlardan beni rahatlatmadıkça âilemden kimsenin yanına girmeyeceğim.” buyurdular.
Yanımıza muhtaç kimse gelmedi. Hatta Peygamberimiz (s.a.v.) sabaha dek mescidde kaldılar. İkinci gün de öyle geçti, ikinci gün akşam olduğunda iki binekli geldi. Ben de varıp kalan malla onları giydirdim ve yedirdim. Yatsıyı kıldıktan sonra beni çağırdılar. “Elinde bir şey kaldı mı?” buyurdu. “Allah, sizi kalan maldan kurtardı.” dedim. Tekbir aldı, yanında o mal varken ölüm yetişmediği için Allâh’a hamdetti. Onu takip ettim, bütün hanımlarına tek tek selâm verdikten sonra geceleyeceği yere gitti.
İşte bana sorduğun, Resûlullâh’ın harcamalarının keyfiyeti bu minval üzere idi.
(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)

Her gün beş vakit namaz kılmak farzdır Her gün beş vakitte namaz kılmak şart mıdır, tembellik ederek kılmayanın durumu ne olur? İnsan namaz kılmaya hangi yaşta başlamalıdır? Cevap: (Ni’met-i islâm)da diyor ki, âkıl ve baliğ olan her Müslümanın her gün beş vakitte namaz kılması farzdır. Kimse, kimsenin yerine namaz kılamaz. Bir kimse kıldığı namazın ve başka ibadetlerinin sevabını [diri veya ölü] başkalarına hediye edebilir. [Kendine verilen sevap kadar onların her birine de sevap verilir. Kendi sevabı hiç azalmaz.] Hasmının yani alacaklısının hakkını af etmesi için, namaz kılıp sevabını ona bağışlamak câiz değildir. Namazın farz olduğuna inanıp da, özrü olmadığı hâlde tembellik ederek kılmayan kâfir olmaz. Fasık olur. [Bir namaz için, Cehennemde yetmişbin sene yanacağı bildirildi.] Namaz kılmağa başlayıncaya kadar hapis olunur. Çocuk, yedi yaşına gelince namaz kılması emir olunur. On yaşına gelince, namaz kılmazsa, el ile dövülür. Üçten ziyade vurulmaz. Değnek ile vurulmaz. Değnek ile vurmak, ancak cinayet işleyen büyük insana hâkim kararı ile vurulur. Zevc de, zevcesini sopa ile döğemez. [Hiçbir canlının başına, yüzüne, göğsüne ve önüne, karnına vurmak câiz değildir.] Hastanın da kudreti, gücü yettiği kadar namaz kılması farzdır. (İslâm Ahlâkı s. 279)

 

Gusül abdestinde farz olarak yapılması gerekenler nelerdir?
Hanefi mezhebinde gusülde mutlak yapılması gereken farz üçtür:
1- Ağzın hepsini iyice yıkamak. Ağız dolusu su içmekle de olur ise de, yutmak mekruhtur diyen âlimler de olmuştur.
2- Burnu yıkamak. Burundaki kuru kir altını ve ağızdaki, çiğnenmiş ekmek altını yıkamazsa gusül sahih olmaz. Hanbeli mezhebinde, mazmaza ve istinşak, abdest alırken de, gusülde de farzdır.
3- Bedenin her yerini yıkamaktır. Bedenin, ıslatılmasında haraç olmayan yerlerini yıkamak farzdır. Yıkanan yerleri ovalamak lazım değil ise de, müstehabtır. İmam-ı Malik ile imam-ı Ebu Yusuf hazretleri lazımdır buyurdu

Gusülden önce abdest almak
Guslederken önce abdest almanın mantığını anlayamadım. Bir arkadaşımız da cünüp kimsenin abdest alması gereksiz dedi. Cünüp iken, gusletmeden önce abdest almak lüzumsuz değil mi?
CEVAP
Nakle itibar etmeden sırf akılla din olmaz. Gusletmeden önce abdest alın diyenler akılsız mı oluyor? Nasıl gusletmek gerektiğini Peygamber efendimiz bildiriyor ve (Önce namaz abdesti alın, sonra, vücudun her tarafına su dökmek gerekir) buyuruyor. Akılla bunun hikmetini anlayamasak da, mantığımıza uygun gelmese de, bildirilen emri aynen uygulamamız gerekir. Hatta hemen gusletmeyen, namaz abdesti alıp öyle durması daha uygun olur. Abdest de alamayanın, gusledene kadar, elini ağzını burnunu yıkaması iyidir.
Âişe validemize, şöyle bir sual soruluyor:
(Resulullah efendimiz, cünüp iken, uyumak istediği zaman gusledip de mi uyurdu, yoksa gusletmeden mi yatardı?)
Hazret-i Âişe validemiz cevaben buyuruyor ki:
(Çoğu zaman gusledip yatardı. Bazen de yalnız abdest alıp yatardı.)
Soruyu soran kişi, (Bu hususta bizi sıkıştırmayan Allahü teâlâya hamdü senalar olsun) dedi. (Müslim, Tirmizi, Nesai, Ebu Davud)
Yine buyurdu ki:
(Resulullah cünüp iken, yemek yiyeceği veya yatacağı zaman abdest alırdı.) [Buhari, Müslim, Tirmizi, Nesai]
Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Üç kişiye rahmet melekleri yaklaşmaz: Kâfire, kadınlara mahsus bir kokuyu sürünen erkeğe ve yemek veya uyumak istediğinde abdest almayan cünübe.) [Taberani]
Demek ki cünüp kimseye rahmet melekleri yaklaşmıyor. Abdest alana yaklaşıyor. Üstelik sünnete uymuş oluyoruz. Cünüpken ağzımızı yıkamadan su içersek müstamel suyu içmiş oluyoruz, mekruh oluyor; ama ağzımızı yıkarsak mekruh olmuyor


Cünüp kimse neler yapamaz?
CEVAP
Cünüp kimse, Besmele çeker, dua okur, la ilahe illallah diyerek zikir çeker, salevat okur. Hatta Fatiha, Rabbena âtina gibi âyetleri dua niyetiyle okuyabilir. Mushafı tutamaz, ezbere de olsa Kur’an-ı kerim okuyamaz. Camiye giremez. Kasıkları tıraş etmesi, saç, tırnak kesmesi, mekruh olur. Hayzlı iken, bunlar mekruh değildir






Guslü terk eden Guslü terk eden dinden çıkar mı? CEVAP Guslü terk eden dinden çıkmazsa da büyük günah işlemiş olur. Gusülsüz gezen, namaz kılamaz. Namaz kılmamak insanı küfre sürükleyen büyük günahlardandır. Böyle bir kimsenin de imanını kaybetmesi çok kolay olur. Onun için guslü geciktirmemelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Şu üç şeye devam eden, gerçek dostumdur. Bunları terk eden de, gerçek düşmanımdır. Bu üç şey, namaz, oruç ve cünüplükten gusüldür.) [Beyheki] Allahü teâlânın düşmanım dediği ve rahmet meleklerinin uzak durduğu bir kimsenin evinde huzur, bereket diye bir şey kalır mı?

 

Meni gelmezse
Prostat ameliyatı oldum. Sperm torbacıklarımı aldıkları için testislerde sperm birikemiyor. Eşimle beraber olduğum zaman sperm gelmiyor. Rüyada ihtilam oluyorum; ama dışarı bir akıntı çıkmıyor. Bazen herhangi bir sebep olmadan idrarda koyu bir akıntı görüyorum, acaba sperm mi diye merak ediyorum. Cünüp oluyor muyum, gusletmem gerekiyor mu?
CEVAP
Eşle beraber olunca sperm gelmese de, yine gusül gerekir. Rüyada ihtilam olunca dışarı bir akıntı çıkmamışsa, gusül gerekmez. Gusül için meninin şehvetle dışarı çıkması gerekir. Meni herhangi bir sebeple şehvetsiz çıksa Hanefi’de gusül gerekmez. İdrarda görülen prostat sıvısı olabilir. Tahlil ettirmek iyi olur. Meni bile olsa, şehvetsiz gelince guslü gerektirmez. Eğer şehvetle yerinden kopup, daha sonra şehvetsiz olarak çıksa, gusül gerekir.

Yolda Giderken Aniden Bu Manzarayla Karşılaştın… !! -Tepkin Ne Olur… ??? (Samimi Olalım

 




VAK'A Bir yahudiyle bir münafık, şu veya bu meseleden kavga ediyorlar. Yahudi, hesaplaşmak üzere, münafığı Allah Resûlünün huzuruna davet ediyor: Haydi gidelim: O hükmetsin!.. Hayır, Kâab bin Eşref'e gidelim! -Nasıl olur? Onun gibi âdil bir hâkime gitmek dururken Kâab'dan nasıl bahsedebiliyorsun? Münafik çaresiz kalıyor ve Büyük Huzura çıkıyorlar. Taraflar meselelerini anlatıyor, iddialarını ileri sürüyorlar. Allah Resûlünün verdikleri hüküm Yahudiden yana. Fakat münafik razı olur mu Peygamber adaletinden Hemen çekiyor Yahudi'nin eteğinden ve diyor ki: - Seninle Ömer'e gidelim, o hüküm versin. - Nasıl olur, Peygamberinin hükmünü Ömer nasıl değiştirebilir?Ne olursa olsun, kalk gidelim! Ömer'in karşısındalar... Yahudi söz alıyor: - Bu dâva üzerinde hüküm almak üzere evvela Peygamberinize gittik. Lehimde hüküm verdi. Şimdi bu adam razı olmuyor o hükümden... Senin yeniden karar vermeni istiyor. Israrına dayanamadığım için geldim. Lüzum yoktu. Hazret-i Ömer, münafığa hitap ediyor: - Ne dersin, doğru mu bunlar? - Evet... Bunun üzerine kılıcını çekiyor Ömer ve haykırıyor: - Ben Allah Resûlünün hükümlerinden razı olmayanlar hakkında işte böyle hükmederim! Ve münafığın kellesi düşüyor. O zaman Cebrail iniyor ve Allahın Resûlüne hitap ediyor: "- Ömer, hakla bâtil arasını ayırd etti." Ve Ömer'e ayırd edici, "Faruk" lâkabı takılıyor.

 





KARACİĞERİMİZ NEDENMİ ÇOK ÇOK ÖNEMLİ OKUYALIM m.ulaş yediklerimizin dokunması ve alerji sebebi karaciğerimiz filitrelerimiz tıkanınca başlıyor derideki değişimler sedef egzema reflü gastrit troid böbrek kalp damar piskolojimiz eklemlerimiz normal giden her şey birden ters gitmeye başlıyor kan filitrelerden süzlmeden dolaşıyor kirli ve yağlı kan her tarafımıza gidiyor gittiği organlarda biriken kirli kan hastalık yapmaya başlıyor vücudun oksijensiz kamasına neddn oluyor asidoz başlıyor organlar tek tek dökülmeye başlıyor kalp damar çıkıyor böbrek safra pankreas mide sorunları çıkıyor piskolıji bozuluyor sebebi kirli kan ve tıkanan karaciğerimizin artık tüm vücudumuzun koruyucularını vitaminlerini hormonlarını kimyasını üretiminide kesiyor ve hastalıklar sıraya giriyor maalesef hayat çekilmez oluyor artık bilinçlenelim karaciğerimizin ne kadar önemli olduğunu hatırlayalım atalarımızın yıllar öncesinde keşfettikleri bu bilgileri iyi düşünelim karaciğerimiz eşittir sağlığımız diyelim artık Rabbim yaratmış bizi şifamızda derdimizde içimizde unutmayalım dibimizdeki sağlığı görelim artık saygılar nice sağlıklı günlere bep beraber Rabbimin bize verdiği aklı birilerine kiraya vermeyelim m.ulaş

 

İkinci Bin Yılın Müceddidi, Hadîs-i Şerifle Müjdelenen Îmâm-ı Rabbânî Hazretlerine Yaptıkları Eziyet, Diğer İftirâların Yanı Sıra Ne Dediler Biliyor musunuz? “Serhend Câhili” Dediler. Hattâ Bu İsimle de Yazılar Yazıp Dağıttılar.
Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimizin Vârislerinin İstisnâsız Hepsi de Aynı Eziyet ve Sıkıntılarla Karşılaşmışlardır, Çeşitli İftirâlara Marûz Kalmışlardır. Hattâ İbni Âbidin Hazretleri, Hocası Mevlâna Hâlid-i Bağdadî Hazretlerine Yapılan İftirâlara Dayanamayıp, İftirâcılara ve Onlara İnananlara Bir Reddiye Risâlesi Yazdı. Bu Risâleye de, Sell-ül-Hüsâmü’l-Nusreti Mevlâna Şeyh Hâlid Nakşibendî İsmini Verdi.
Îmâm-ı Gazâlî Hazretleri de İftirâlara Marûz Kalan Büyüklerdendir. Felsefeciler ve Bid’at Ehli Olanlar, Hâlâ Bu Büyük Îmâma İftirâlarına Devam Etmektedirler.
Kim Muhammed Aleyhisselâm’a Çok Benzerse, O Derece Bu Sıkıntılar, Bu İftirâlar Başına Gelir. Bunlar, Bu Yolun Şânındandır. Eden Kendine Eder. Allahû Teâlâ Kimi Azâba Atmak İsterse, Büyüklerin Üzerine Salar, Yani O İnsanlar Büyüklere Dil Uzatır. Yaradılışında Sâid Olanlar Kesinlikle Büyüklere Dil Uzatmazlar. Başka Günâhları Olabilir Ama Büyüklere Dil Uzatmazlar.









Meşru işlerin her hangisi olursa olsun , Besmele-i Şerife ile başlanmazsa nasipsiz, güdük ( hayrı kesik ) olur. Münavi

16 Aralık 2020 Çarşamba

ÖKSÜRÜĞÜNÜZÜ TEDAVİ EDİN

 

rozet simgesi
Yönetici
 23 Haziran 2019 
Öksürük için keçi boynuzu çayı için kırkkilit otu çayı için üzüm pekmezine çay kaşığı ucuyla karabiber atın limon sıkın için günde iki defa sabah akşam öksürüğünüz durur bu arada geçmeyen öksürüklerde düzelir karaciğerinize bakım yapın bu kullandıklarınızla sayfamda var okuyun Rabbim ŞAFİ ismiyle şifa versin saygılar
M.ulaş

MÜBAREK SAHABE-İ KİRAM K.V. PEYGAMBER EFENDİMİZİN SAV İN DAMADI VE 4 CÜ HALİFEMİZ.

 


NAMAZIN TERKİ İLE ALÂKALI 2 FETVA ..... Bir kimsenin elleri ayakları kesik olsa kötürüm bir şekilde yatağında yatıyor olsa hatta bakıcısı dahi olmasa namaz vakti girdiğinde sürünerek te olsa duvara(toprak cinsinden birşeye) o kesik kollarını sürecek meshedecek böylelikle teyemmüm yaparak ima ile de olsa namazını eda eder yine namazını terk edemez. ..... Bir kimse namazını kılmadan denize girse bir akıntıya kapılıp yada dengesini kaybedip boğulma tehlikesi geçirse o an önüne bir tomruk (ağaç parçası) gelse ona sarılıp karaya çıkmayı düşünüp canını kurtarmak yerine önce geçmek üzere olan namazını eda edip sonra dışarıya çıkmayı düşünmelidir. DİKKAT: NAMAZIN TERKİ İÇİN HİÇ BİR MAZERET GEÇERLİ DEĞİLDİR. ANCA KOMA HÂLİNDE NAMAZ DÜŞER.

 




DİKKAT! Bu etkinlik ömür boyu değil! Sonsuz hayat rehberi, Kabirde yandaş.. Sırat'ta yoldaş.. Cennette arkadaş olacak..

 

Davut Gazi Toklu
🏃GÜZEL HABERLER... 💎💌 albümüne 3 yeni fotoğraf ekledi.

1s 
ZAMANIN ve ŞARTLARIN GEREKTİRDİĞİ ÜZERE
DİKKAT!
Bu etkinlik ömür boyu değil!
Sonsuz hayat rehberi,
Kabirde yandaş..
Sırat'ta yoldaş..
Cennette arkadaş olacak..
Bu çalışma evlatlarımızın dünyevî ders ve gerekli bilgileri için sarf ettiğimiz ve zaman geçirmesine müsaade ettiğimiz tablet ve telefonlarımızla, onların okul hayatına yön verecek olan derslere ilaveten, uhrevî dersleri olan ulûm-u dinini severek öğretecek ve kalplerine nakş edecek güzel bir çalışma..
Hiçbir #üyelik_ihtiyacı_duymadan sadece linke (https://okulumevde.net/) tıklayarak çocuklara dini bilgileri öğrenecek, edinmiş olduğu bilgileri soru cevap ve şıklarla kendini test edebilecek en temel fıkıh bilgilerini kolayca belleteceksiniz..
Cenâb-ı Hakk bu çalışmayı hazırla yanlardan ebeden razı olsun..
Muvaffakiyetler diliyorum..
Not:
Bu linki Whatsapp üzerinden de tüm yakın, eş, dost akrabalarımızla da paylaşalım arkadaşlar..