"Ayetü'l-Kürsi'nin Fazileti"
Âyetül'kursî müminin sigortası gibidir!
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
"Âdem Aleyhisselam, insanların efendisidir. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Arabların efendisidir. Övünmüyorum. Rumların efendisi Suhayb'tir. Fars'in efendisi Selman'dir. Habeşin efendisi Bilal'dir. Dağların efendisi Tur-i Sina'dir. Günlerin efendisi Cuma günüdür. Kelamin efendisi Kur'an-i Kerimdir. Kur'an-ı Kerimin efendisi, Bakara süresidir. Bakara süresinin efendisi de Ayetü'l-Kürsi'dir."
"Bu ayet-i kerime (Ayetü'l-kürsi) bir evde okunduğu zaman, şeytanlar oradan kaçarlar. Otuz gün oraya yaklaşamazlar. Erkek ve kadın sihirbazlar (ve onların sihir ve büyüleri) kırk gece o eve giremez. Ey Ali! Onu, (ayetü'l-kürsi) çocuklarına, ehline ve komşularına öğret. Bundan daha büyük bir ayet inmedi."
Yine Hazret-i Ali (r.a.) Efendimizden rivayet olundu, buyurdular:
"Ben sizin peygamberiniz (Efendimiz s.a.v.)den işittim. Minberin üzerinde şöyle dediğini işittim:
"Kim, Ayetü'l-Kürsiyi her farz namazın arkasından (hemen) okursa, cennete girmekten onu ancak ölüm men eder. Buna ancak sıddıklar ve abid olan kişiler devam edebilirler. Kim yatağına gireceği zaman, Ayetü'l-Kürsi okursa, Allahü Teâla Hazretleri onun kendisini, komşularının komşularını ve çevresinde bulunan evlere emniyet verir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinlerden Korur"
Muhammed bin Übey bin Ka'b O'da babasından rivayet etti. Babası kendisine haber verdi.
Kendisinin yeşil hurmaları kurutma harmanlığı vardı. Onları taahhüt ediyordu yani koruyordu. Hurmalarının eksilmekte olduğunu gördü. Bir gece hurmaların bekçiliğini yapıp beklerken, erginlik çağına eren bir genç gibi olan bir varlık gördü.
Buyurdular:
"O bana selam verdi. Selamını aldım.
Ve ona sordum:
"Sen kimsin? İnsan mısın yoksa cin mi?"
O: "Cinim!" dedi.
"Elini bana uzat dedim."
Elini uzattı. Eli köpek eli (ayağı) gibiydi. Kılları, köpek kılına benziyordu.
Kendisine sordum:
"Cinlerin yaratılışı böyle mi?"
"Cinler bilirler, onların içinde benden daha şiddetlisi yoktur."
Ona yine sordum:
"Bu yaptığın işe seni hamleden (mecbur edip iten) sebep nedir?"
O:
"Senin sadaka'yı seven bir kişi olduğun haberi bana ulaştı. Senin yiyeceklerinden bir nasip alıp yemek istedim" dedi.
Babam ona sordu:
"Bizi sizin (şer ve zararınızdan) ne korur? (Hangi ayet ve duayı okusak cinlerin şerrinden muhafaza ediliriz?)"
O:"Bakara süresinde olan şu ayeti Kerime:(Ayet ül-kürsiyi.) Kim bu Ayeti akşamleyin okursa, sabaha kadar bizden korunmuş olur. Ve kim bu ayeti sabahleyin okursa akşama kadar bizim zararımızdan korunmuş olur." dedi.
Sabah olduğunda babam gelip bunu Efendimiz (s.a.v.) hazretlerine haber verdi.
Efendimiz (s.a.v.) hazretleri şöyle buyurdular:
Habis (olan şeytan) doğru söylemiştir."
"Ayetü'l-Kürsi Cinni Ağaçtan İndirdi"
Rivayet olundu. Adamın biri bir ağaç veya hurma ağacına geldi. Orada bir hareket (ses) işitti. Adam seslendi. Adam Ayetü'l- Kürsi okumaya başladı. Bunun üzerine şeytan ağaçtan inip onun yanına geldi.
Adam şeytana (cine) sordu:
"Bizim bir hastamız var; onu ne ile tedavi edelim?"
Şeytan:
"Beni ağaçtan indirdiğin ayetle!" dedi.
Cinlere kıtlık isabet etmesi
Sahabelerden Zeyd bin Sabit (r.a.) hazretleri kendisine ait olan bir duvara cıktığında, orada gürültü ve kargaşa sesleri işitti.
Zeyd bin Sabit (r.a.) sordular:
"Nedir bu?"
Cinlerden bir adam cevap verdi:
"Efendim! Bize kıtlık isabet etti. Sizin meyvelerinizden nasiplenmek ve yemek istiyoruz! Meyvelerinizden yiyebilir miyiz?"
Zeyd bin Sabit (r.a.):
"Evet!" dedi.
Ve sordu:
"Bana haber verin! Sizin şerrinizden korunmak için ne okumalıyız?"
Cin:
"Ayetü'l-kürsi..." dedi.
Ayetü'l-Kürsi'nin Faydaları
Evet, Ayetü'l-Kürsi, cinlere karşı kendisinden istifade edilen ve yardımı görülen ayetlerin en büyüğüdür.
Sayılmayacak kadar birçok kişi tecrübe ettiler. Tecrübe edenler. Ayetü'l-Kürsi'nin (maddi ve manevi birçok) faydasını gördüler. İnsanın nefsinden ve sârâya tutulmuş olan kişilerden şeytanı tart etmek (kovmak), şeytanın (cinlerin kendisine musallat olup) göründüğü kişileri bu durumdan kurtarmak veya şeytanların emirlerine aldığı kişilerin ıslahı için Ayetü'l-Kürsi'nin çok beliğ bir tesiri vardır.
Mesela: Şehvet ehli, zevk ve sefa'ya dalanlar, kötülükleri dinleme erbabını, saz ve caz ehlini, zulüm ve gazap ehli (ve onların arkalarında gidenler) için de faydalıdır. Sıdk (samimi bir kalp ve iyi niyetle) bunların üzerine okunduğu zaman faydası görülecektir.
(Ruhü’l Beyan Tercümesi C:3 S:66-67-68-69-70-71)
[Ruhu'l Beyan Tefsirinden Kıssalar.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder