29 Aralık 2021 Çarşamba

Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından 10 gün sonra yüzü örtülü bir köylü mescide gelip selamdan sonra dedi ki: - Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) yakını kimdir? Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü anh) Hazret-i Ali’yi gösterdi. Hazret-i Ali şöyle buyurdu: - Söyle ey Madar! Ey kuyu sahibi!


- İsmimi ve kuyu sahibi olduğumu nereden bildin? Bir kuyunun içine attılar!..
- Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verdi. Sen Arabi köyündensin. Adın Madar’dır. Babanın adı Darim’dir. 360 yaşındasın. Sen 100 yaşındayken şöyle söyledin: “Bir Peygamber çıkar, yüzü güneşten nurlu, sözü şekerden tatlı, kokusu miskten güzel, yetimlerin ve miskinlerin babası, adam öldürmekten ve faizden men eder, Peygamberlerin sonuncusudur. Ümmeti 5 vakit namaz kılar, Ramazanda oruç tutar. Ey kavmim, ben ona iman ettim.” Sen böyle söyleyince üzerine yürüyüp seni dövdüler. Bir kuyunun içine bıraktılar. Bu zamana kadar orada mahpus idin. Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) ahirete intikal edince, Allahü teala bir sel gönderip kavmini helak etti. Sana bildirdi ki:
-Ey madar! Hz. Peygamber sallallahü aleyhi ve selem vefat etti. Git kabrini ziyaret et! Sen de geceyi gündüze katıp buraya geldin.
“Resulullah haber verdi”
- Bunları da kim söyledi sana ?
- Resulullah (sallallahü aleyhi ve sellem) haber verdi. “Madar, vefatımdan sonra gelir, ona selamımı söyle!” buyurdu.
Madar bunu duyunca mesrur oldu. Hazret-i Ali, yüzündeki örtüyü kaldırmasını rica etti. Kaldırınca mescidin içi nurla doldu. Madar dedi ki:
- Ey Ali! Beni Resulullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) kabrine götür! Hazret-i Ali onu götürdü. Madar Resulullahın kabrine göğsünü dayayıp yüzünü sürdü. Az sonra da vefat etti...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder