29 Aralık 2021 Çarşamba

Câbir bin Abdüllah “radıyallahü anh” şöyle an- latmışdır: Âlemlerin efendisi ve insanların rehberi Resûlullahı “sallallahü aleyhi ve sellem” her kim da’vet etse kabûl buyururlardı. Bir gün ben de da’vet etmişdim. Falan gün gelirim buyurdu. Zemânı gelince, Câbir bin Abdüllahın “radı- yallahü anh” evine teşrîf etdiler. Hazret-i Câbir, Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” evine teşrîfiyle o kadar sevindi ki, karşılamak için sevinçle koşarken, su tulumunu de- virdi ve su döküldü. Resûlullah “sallallahüaleyhi ve sellem” içeri girip oturdu. Hazret-i Câbirin bir kuzusu vardı. Onuhemen kesip kebâb yapmak için hâzırladı. İki oğlu vardı. Büyük oğlu küçük oğluna, babam kuzuyu nasıl kesdi, gel sana göstereyim, dedi. Kardeşini bağlayıp bıçağı boğazına sür- dü. Fekat, göstereyim derken, farkına varmadan kardeşini boğazlayıp ölümüne sebeb oldu. Hazret-i Câbirin hanımı, çocuklarının bu hâlini görünce, büyük oğlunu yakalamak için peşinden koşdu. Çocuk korkusundan kaçayım derken, kendisini evin damından aşağı bırakdı ve düşüp öldü. Kadın çocuklarının ölmesinden dolayı feryâd edip ağlarsam, Resû- lullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” üzülmesine sebeb olurum diye düşünerek sabr etdi, hiç ses çıkarmadı. Çocukları- nın ölüsü üzerine bir kilim örtdü. Kimse onların öldüğünün farkına varmadı. Kendisi de belli etmemeye çalışdı. Fekat içi yanıyordu. Hâzırlanan kebâbı pişirdi. Kocası hazret-i Câbire, olan hâdiseyi hiç söylemedi. Kuzu kebâbı Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” önüne getirilip, ikrâm edildi. O sırada Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve Yâ Muhammed! Allahü teâlâ, Câbire oğullarını da sofraya getirmesini söyleme- nizi emr buyurdu, dedi. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” hazret-i Câbire, oğullarını da sofraya getir, buyurdu. Dışarı çıkıp hanımına oğlanlar nerededir, Resûlullah onların sofraya gelmelerini istiyor, dedi. Hanımı, Resûlullaha onların burada olmadıklarını söyle, dedi. Hazret-i Câbir durumu arz edince, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” Allahü teâlânın emridir. Onları muhakkak getirmen lâzımdır, buyurdu. Hazret-i Câbir tekrâr hanımının yanına varıp, çocuklar nerede iseler mutlaka bulmamız lâzım. Allahü teâlânın emri böyle gelmişdir, dedi. Zevallı, çâresiz hanımı ağlayarak, ey Câbir, oğulcuklarımızın ne olduğunu sana söylemeğe tâkatim yok, dedi. Sonra ölü yatan çocuklarının üstündeki kilimi kaldırıp, onları gösterdi. Hazret-i Câbir iki oğlunun da ölmüş olduğunu görünce, ağlamağa başladı. Hanımı ile birlikde Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzûruna girip ağlaşmağa başladılar. Evde feryâd sesleri yükseldi. O sırada Allahü teâlâ Cebrâîl aleyhisselâmı Resû- lullaha “sallallahü aleyhi ve sellem” gönderip, çocukların başında düâ etmesini ve çocukları dirilteceğini bildirdi sûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” kalkıp düâ etdi. Câbir bin Abdüllahın her iki oğlu da Allahü teâlânın izniyle dirildi Şevahid ennübüvve

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder