Gezegenimiz, iki güneşli başka bir güneş sisteminden buraya getirildi.
Üzerine milyarlarca yıl geçti. Dünyamızın uydusu olan Ay, tabii bir gök cismi değil. Suni bir uzay aracı ve bu Ay, dünyamızın buraya getirilmesinden çok sonra dünyamızın etrafındaki yörüngesine kondu. Bu suni Ay, iç içe yapılmış yedi küreden oluşuyor. Bunların arasında taşıyıcı kolon diye bir şey yok. Bu kısım da manyetik tekniklerle aşılmış. İçi çe olan kürelerin hiçbiririnin yüzeyinin hiçbir kısmı, diğer küreye değmiyor. Hepsi, her yandan eşit boşluklarla iç içe ve fiziki temas bulunmadan duruyor.
Aslında gezegenlerin taşınabildiğini ve dünyamızın böyle nakil edilmiş gezegenlerden biri olduğunu seneler önce yazdığımda anlamadan, dinlemeden, kafa yormadan, araştırmadan, tartışmadan uçuk bulanlarınız olmuştu. Şimdi herhalde anlaşılmıştır. Çok küçük araçlarla çok büyük manyetik alanlar ve ışımalar oluşturabiliyorsanız, yani fiziken çok küçük ama enerjisi çok büyük suni güneşler yapabiliyorsanız, bu dünyayı değil, bu dünyadan binlerce kat büyük dünyaları da olduğu yerden alıp başka yere götürebilirsiniz. Hatta başka bir gökadaya bile götürebilirsiniz. Bunu da yıllar önce anlattım. Kara delikler, gökadalar arasındaki hızlı geçiş kanallarıdır. Oraya giren canlılar ve cisimler yok olmazlar, kendilerini çok kısa sürede başka gökadalarda bulurlar.
Dahasını da yazayım. Bu yazdıklarımı ve bundan çok daha fazlasını bin küsur sene önce bilen İslam alimleri vardı. Sizin sorununuz bu… Bilimle iştigal etmek için dine/maneviyata sırtınızı dönmek zorunda olduğunuza inandırılmışsınız. Kandırıldınız, bunu İblis satanist teşkilatı üzerinden sağladı ve dünya insanlığını kandırdı. Bu yanlış kabullenişe artık dur demek gerekiyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder