4 Nisan 2022 Pazartesi

Fakirin biri, bir ağaç dibinde gölgelenmekte olan Hz. Ali’ye (ra) gelir, ihtiyaçlarını arz eder: — Çoluk-çocuk sıkıntı içindeyim, ne olur bana biraz yardımda bulunun, der. Hz. Ali (ra) hemen yerden bir avuç kum alır, üzerine okumaya başlar. Sonra da avucunu açar ki, kum tanecikleri altın külçeleri hâline gelmiş…— Al, ihtiyacını karşıla! der fakire. Fakirin gözleri yerlerinden fırlayacak gibi olur: — Allah aşkına söyle yâ Emîrel-müminîn! Ne okudun da kum tanecikleri altın oluverdi? der. Hz. Ali (ra) anlatır: — Kurân-ı Kerîm, Fâtiha Sûresi’ne gizlenmiştir. Ben de Kur’ân-ı Kerîm’i okudum, yani Fâtiha Sûresi’ni okudum bu kumlara…Bunu öğrenen fakir durur mu? O da bir avuç kum alır ve başlar okumaya. Okur, okur, okur… Ama kumlarda bir değişiklik yoktur. Altın filan olmuyor, aynen duruyor. Tekrar gelir ve İmam Ali kerremallâhü vechehû Hazretlerine: — Ben de okudum, ama birşey değişmiyor; kumlar altın olmuyor, der. Emîrül-Mü’mînin Hz. Ali (ra) boynunu büker, mahcup bir edâ ile cevap verir: — Ne yapayım, der. Fatiha aynı Fatiha; ama, okuyan ağız aynı değildir!



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder