1 Ocak 2022 Cumartesi

Mü’minler girip çıktıkları, oturup kalktıkları her mekânda zikirle meşgul olabilir, hatta olmalıdırlar.

Bir hadîs-i şerifte şöyle buyurulmuştur:

“Kim bir yere oturur ve orada Allâh'ı zikretmezse, Allah'tan ona bir noksanlık vardır. Kim bir yere yatar, orada Allâh'ı zikretmezse, ona Allah'tan bir noksanlık vardır. Kim bir müddet yürür ve bu esnada Allâh'ı zikretmezse, ona Allah'tan bir noksanlık vardır.”(1)
Resûlüllah (s.a.v.) Efendimiz bu ikazlarıyla, Allâh'ın zikrini kalbine-letâifine vird edinmeyen, bulunduğu mekânı ve zamanı onunla tenvîr etmeyen kimselerin, Allah tarafından rahmet, feyz ve bereket noksanlığına uğratılacağını haber vermektedir.
Çok büyük bir ibâdet olan zikri, sadece dil ile yapmak kâfi değildir. Aslolan, kalbin ve sair letâifin zikridir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder