NAMAZ'DA TESBİH
Hz. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) (muhâcirlerin) fakirleri gelip:
(Yâ Rasûlallâh) mal ve mülk sâhipleri en yüksek dereceleri ve dâimî nimet(lere ermek fazîlet ve saâdetin)i alıp gittiler.
Hem bizim kıldığımız gibi onlar da namaz kılıyorlar, bizim tuttuğumuz gibi onlar da oruç tutuyorlar.
Hem de onların fazla malları var, onunla haccediyorlar, umre yapıyorlar, cihâd ediyorlar, sadaka veriyorlar.” dediler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki:
“Size bir şey bildireyim ki siz onu yaptığınız takdirde hem (bu hususta) sizi geçmiş olanlara yetişebilesiniz, hem de sizden sonraya kalanlardan hiçbir kimse size yetişemesin ve içlerinde bulunduğunuz cemâat (topluluk) içinde en hayırlı siz olasınız. Ancak (onlardan size tavsiye ettiğim amelin) aynısını yapan hâriç:
Her farz namazdan sonra otuz üçer kere tesbîh (Sübhânallah), tahmîd (Elhamdülillâh) ve tekbîr (Allâhü Ekber) okursunuz.” buyurmuşlardır.
Fakirler Resûlullâh’ın (s.a.v.) kendilerine öğrettiğini yaptılar. Derken zenginlere de yaptıklarını haber verdiler. Zenginler de tıpkısını yaptılar.
Ashâbın fakirleri, Resûlullâh’a (s.a.v.) gelip bunu haber verdiler ve:
‘Bizim bu kardeşlerimiz bizim yaptığımızı yapıp söylüyorlar’ dediler.
Bunun üzerine Resûlullâh (s.a.v.):
“Bu dediğiniz Allâhü Teâlâ’nın bir fazlı ve ihsanıdır ki, dilediğine verir. Ey fakirler cemâati:
Müslümanların fakirlerinin zenginlerinden âhiret günü ile yarım gün, yâni beş yüz yıl evvel cennete girmeleri sizi sevindirmez mi?” buyurdular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder