Yılana, “Âdemoğulları Senin Düşmanındır. Sen de Onların Düşmanısın. Onlar Nerede Seninle Karşılaşırlarsa Başını Ezerler!” Denildi. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri Buyurdular ki, “Yılanları Öldürün, (Özellikle) Kısa Kuyruklu Habis İki Çizgi Sahibi Ebter Olanı Öldürün. Çünkü Bunlar Gözü Alır ve Hamilenin Hamlini Düşürtürler!” Hadîs-i Şerifte, Umûmî Yılanların İçine Dâhil Olmakla Beraber Özellikle Bu İki Yılan Cinsi Zikredildi. Bu Hadîs-i Şerifle Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri, Bu İki Yılanın Zararına Tembih Etmek İstedi.
Yılanlardan Zararları Dokunmayan ve Evlerin Dışında Yaşayan Yılanlar da Yine Öldürülür. Zâhir Olan Emrin Umûmî Olmasıdır. Evlerde Yaşayan Yılanlar ise Üç Gün Kadar İzin Verilmedikçe Öldürülmez.“Muhakkak Medîne-i Münevvere’de (Şehir Evlerinde Yılan Şeklinde Yaşayan) Cinler Vardır. Onlar Müslüman Olmuşlar (Onlardan Zarar Gelmez). Onlardan Herhângi Bir Şey Gördüğünüzde Üç Gün İzin Verin. Eğer 3 Gün Sonra Hâlâ Size Görünürlerse Onu Öldürün. Çünkü O Şeytândır!”
İbn-u Melek Hazretleri, Şerhü’l-Meşârik’te Buyurdular ki, “Cinler Lâtif Varlıklar Olup, Yılanların Şekline Bürünürler. Cinlerden Yılan Olup Öldürülmekten Nehy Edilenler, Küçük Beyaz ve Kıvrılmadan Yürüyen Yılanlardır. Sahîh (Doğru Olan Görüş) Evlerde Yaşayan Yılanların Öldürülmelerinin Yasaklanması Sadece Medîne-i Münevvere’ye Mahsûs Bir Durum Değildir. Belki Bütün Şehirlerde Evlerde Yaşayan Yılanlar Öldürülmekten Nehy Edilmişlerdir. Allahû Teâlâ Hazretleri Şöyle Buyurdu: Bir de Şu Vakti Anlat ki, Cinlerden Birtakımını Kur’an’ı Dinlemek Üzere Sana Sevk Etmiştik.
Kuyruğu Kısa ve Sırtında İki Çizgi Olan Yılanlar ise İzin Verilmeden Hemen Öldürülür. İster Şehirlerde Olsun, İsterse Şehirlerde Olmasınlar.
Yılanın Cevheri, Başlangıçtan Beri Habistir. Yılan, Şeytânı Çenelerinin Arasına Alarak Cennete Sokmakla Âdem Aleyhisselâm’a İhânet Ettiği İçin, Gerçekten Kötüdür. Eğer Yılan Şeytânı Cennete Sokmasaydı, Şeytân Asla Cennete Girmeye Yol Bulamayacaktı. Şeytân Ona, “Sen Benim Zimmetimdesin!” Demişti. Efendimiz (s.a.v.) Hazretleri Yılanı Öldürmeyi Emretti, “Namazda Olsanız Bile Yılanı Öldürün!” Yani Yılan ve Akrebi Öldürün.
Zehirli Keler ise, Diğer Hayvanların Arasında, Gidip, Hazreti İbrahim’i Yakmak İçin Nemrud’un Tutuşturmuş Olduğu Ateşin İyice Tutuşması İçin Üfleyen Hayvandır. Bu Hareketinden Dolayı Lânete Uğradı. Hadîs-i Şerifte Şöyle Buyuruldu: Kim Zehirli Bir Keleri Öldürürse Sanki Bir Kâfiri Öldürmüş Gibi Olur.
Zehirli Keler, Bünyesinde Zehir Taşıyan Hayvanlardandır. Yemekleri, Özellikle Tuzu Bozar. Tuzu (ve Yemeği) Bozmaya Yol Bulamazsa Dama Çıkar, Yemek ve Tuzun Olduğu Yerlerin Hizasına Pisliğini Bırakır. Onun Cibilliyeti Bozgunculuk ve Fesâd Üzeredir.
Farenin ise Cevheri Gemide iken Nûh Aleyhisselâm’ın Gemisinin İplerine Dalmıştı. Onları Kesmeye Çalıştı. Karganın Cevheri Vâzifesini Terk Edip Leşe Dalmaktır. Nûh Aleyhisselâm, Kendisine Kara Durumunu Araştırmak İçin Vâzife Vermişti. O, Gemiden Ayrıldı; Kara Parçasını Gördü. Gemiye Hayırlı Haber Getirmesi Gerekirken Orada Görmüş Olduğu Bir Leşin Üzerine İnip Yemeye Daldı, Vâzifesini Unuttu. Çaylak Âdi, Yırtıcı Hayvandır; Kuduz Köpek Bunların Hepsi Zararlı Olmaları Bakımından Yılan Manâsının Altına Girer. Zararlarını Defetmekle İrşâd Bâbında Öldürülür.
[Rûhu’l–Beyân Tercümesi, Cilt 1 Sahife 414 – 415.]
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder