Belâ ağızdan çıkan söze bağlıdır.” buyuruyor Allah’ın Rasulü Sâllallahu Aleyhi Vesellem
Belayı hep başkalarından bekleriz, oysa Peygamber Efendimiz, belanın bir sebebinin dilimiz olduğunu yani kendimiz olduğunu söylüyor. Etrafta suçlu aramaya gerek yok. “Tut dilini, korun beladan”
'' Peygamber (sallahu aleyhi vessellam) bir adamın:
''Allah'ım senden sabır isterim'' dediğini duydu ve :
'' Sen Allah'tan bela sıkıntı ve imtihan istemiş oldun,O'ndan afiyet dile'' diye buyurdu.
(Tirmizi)
Hadisin nasıl anlaşılması gerektiğine gelince: Bu hadisi şerh eden hadisçiler sabrın ancak zor ve sıkıntılı zamanlarda olacağını, dolayısıyla böyle bir durumda değilken Allah’a “Allah’ım bana sabır ver” şeklinde dua etmenin “Allah’ım beni zor ve sıkıntılı bir duruma sok ki sabredeyim” anlamına geleceğini söylemişlerdir.
“Sen Allah’tan bela sıkıntı istedin, çünkü sabır sıkıntıdan sonra gelir. Allah’tan afiyet iste, çünkü bunun kapsamı çok daha geniştir. Zira herkes belaya sıkıntıya sabredemez.
Peygamberimizin bu sözü bela gelmeden önceki durumlar için geçerlidir. Bela geldikten sonra sabır istenir. “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır…”
(A’râf, 7/129) ayeti bunu göstermektedir.
Müslümana sabır tavsiyesi vardır. Bir belaya düçar kaldımı, mü'min mü'mine ''sabret kardeş'' diyebilir.
Bir terazinin iki kefesini düşünün. Bir kefesine sabrı koyduğunuz zaman öbür kefeye bela ve musibet koymak icab eder.
Zira bu iki kefe ancak bu şekilde birbirini dengeliyor. Dolayısıyla Allah'tan bol bol sabır dileyen adam belayı da kendi ağzıyla peşin istemiş olur.
O zaman Duamız:
''Allahümme,inni es'elükel afve ve'l afiyete fiddünya vel ahireh.''
Manası:''Allah'ım!
Senden dünya ve ahirette af ve afiyet dilerim.''
Habib-i Edip Efendimiz Sâllallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyururlar:
“Belâ ağızdan çıkan söze bağlıdır.”
“Kişinin her duyduğunu söylemesi ona günah yalan olarak yeter.
“Ya hayır söyleyiniz,
ya da susunuz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder