27 Eylül 2021 Pazartesi

Zekât Veren, Misafire Yemek Yediren, Felâkete Uğrayanlara Yardımda Bulunan Kişi, Cimrilikten Kurtulmuştur. [Taberânî]

 Cenâb-ı Hakk’a Vuslât Yolları

Cenâb-ı Hakk Sonraki Âyette Onları Huzuruna Ulaştıracak Nimetini Zikrederek Şöyle Buyurdu:
(151) Nitekim İçinizden Size Âyetlerimizi Okuyan, Sizi Kötülüklerden Arındıran, Size Kitabı (Kur’an’ı) ve Hikmeti Tâlim Edip Bilmediklerinizi Öğreten Bir Rasül Gönderdik.
(152) Öyleyse Siz Beni Ânın ki, Ben de Sizi Ânayım. Bana Şükredin, Sakın Nankörlük Etmeyin!
Tefsîr
Cenâb-ı Hakk Buyuruyor ki; Ey Kullarım! Benim Size Olan İyilik ve İhsânımı Zikredin. Hiç Şüphesiz, Ben Size, Kıbleyi Değiştirme Lütfünde Bulunarak Nimetimi Tamamladım. Yine, Nimetlerin En Büyüğünü Size İhsân Ederek Nimetimi Tamamladım. Bu Nimet, Size İçinizden Bir Peygamber Göndermemdir. O Öyle Bir Peygamberdir ki, Sizi Huzuruma Ulaştıracak Âyetlerimizi Okur, Sizi Her Türlü Kötülük ve Ayıplardan Temizler, Size Nice Gayb İlmini ve Kalplerin İlacını Taşıyan Kitabı, Kur’an’ı Öğretir. Ayrıca Hikmeti, Yani Tertemiz Şeriatı ve Sünneti Öğretir. Bunlarla Birlikte O Size, Daha Önce Hiç Bilmediğiniz, Tanımadığınız Gayba Ait İlimler Öğretir. Bundan Sonra, Siz Beni Taât ve Güzelce Kulluk Yaparak Zikredin ki, Ben de Sizi Sevâp ve Cennet Nimetleri ile İkrâm Ederek Zikredeyim.
Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimiz Bu Konuda Buyurmuştur ki; Kim Allah’a İtaât Ederse, O Kimse Gerçekten Allah’ı Zikretmiş Olur. İsterse Bu Kimsenin Namazı, Orucu ve Kur’an’ı Okuması Az Olsun. Kim de Allah’a İsyân Ederse (Harâma Dalarsa) Gerçekten O Kimse Allah’ı Unutmuştur. İsterse Onun Namazı, Orucu ve Kur’an Okuması Çok Olsun.
[Dârimî, Sünen, 2/17; Taberânî, el-Kebîr, 22/154 No: 413; Süyûti, es-Sağîr, No: 8463.]
Âyete Şu Manâlar da Verilmiştir ki:
Siz Beni Gönlünüzle Zikredin, Ben de Sizi Müşahede ve Cemâlimi Seyr Nimetine Ulaştırarak Zikredeyim.
Siz Beni Kalplerinizle Zikredin, Ben de Sizi Kalbinizden Perdeleri Kaldırarak Zikredeyim.
Siz Beni Tevhîd ve Îmânla Zikredin, Ben de Sizi Cennette Mânevî Derecelere Yükselterek Zikredeyim.
Ebû Bekr Radiyallâhû Anh Demiştir ki; İbâdet Olarak Tevhîd, Sevâp Olarak Cennet Yeterlidir.
Siz Beni Şükürle Zikredin, Ben de Sizi Daha Fazla İhsân Ederek Zikredeyim.
Siz Beni Yeryüzünde Zikredin, Ben de Sizi Yerin Altında (Kabirde) Zikredeyim.
Esmaî Der ki; Hacc Zamanı Arafat’ta Vakfeye Durmuş Bir Bedevî Gördüm. Şöyle Duâ Ediyor idi; İlâhî! Herkes Farklı-Farklı Dillerle Ağlayıp Sızlayarak Senden İhtiyaçlarını İstiyor. Benim Senden İsteğim, Bir Belâ Ânında Ehl-i Dünyâ Beni Unutunca, Senin Beni Zikretmendir.
Siz Beni Dünyâda Zikredin, Ben de Sizi Âhirette Zikredeyim.
Beni Taâtlerle Zikredin, Ben de Sizi Hoş Bir Hayatla Âfiyet İçerisinde Yaşatarak Zikredeyim.
Siz Beni Tenhâda ve Topluluk İçerisinde Zikredin, Ben de Sizi Onlardan Daha Hayırlı Bir Topluluk İçerisinde (Meleklerin Arasında) Zikredeyim. Buna Şu Kudsî Hadîs Delildir; Cenâb-ı Hakk Buyurur ki; Kulum Benim Hakkımda Nasıl Düşünürse, Ben Kendisine Ona Göre Muamele Ederim. Artık Hakkımda İstediğini Düşünsün! Kulum Beni Zikrettiği Zaman Ben Onunla Beraberim. Kim Beni Gizlice İçinden Zikrederse, Ben de Onu Özel Olarak Zâtımda Zikrederim. Kim Beni Bir Topluluk İçerisinde Zikrederse, Ben de Onu Daha Hayırlı Bir Topluluk İçerisinde Zikrederim.
[Buhârî, Tevhîd, 15; Müslim, Tevbe, 1; Ahmed, Müsned, 2/251, 413; İbn Hibban, Sahîh, No: 811, 812.]
Siz Beni Nimet ve Rahatlık İçerisindeyken Zikredin, Ben de Sizi Sıkıntı ve Belâya Düştüğünüzde Zikredeyim.
Siz Beni Hükümlerime Teslim Olup Rızâ Göstererek Zikredin, Ben de Sizi İşlerinizi Güzel Yoluna Koyarak ve Üzerinizde Hükmümü Yumuşaklıkla İcra Ederek Zikredeyim.
Kim Allah’a Güvenip Dayanırsa, Allah Ona Yeter.
[Talâk 65/3.]
Siz Beni Şevk ve Muhabbetle Zikredin, Ben de Sizi Huzuruma Vâsıl Edip Zâtıma Yaklaştırarak Zikredeyim.
Siz Beni Tevbe ile Zikredin, Ben de Sizi Kusurlarınızı Affederek Zikredeyim.
Siz Beni Duâ ile Zikredin, Ben de Sizi İhsânla Zikredeyim.
Siz Beni İhtiyaçlarınızı Benden İsteyerek Zikredin, Ben de Sizi Nimetlerimi Vererek Zikredeyim.
Bil ki Zikr Üç Çeşittir. Bunlar:
1. Sadece Dille Zikretmek; Bu, Gâfillerin Zikridir.
2. Dil ve Kalple Yapılan Zikr; Bu, Seyr-ü Sülûk Sahiplerinin Zikridir.
3. Sadece Kalple Yapılan Zikr; Bu, Hakk’a Vâsıl Olanların Zikridir.
Zikr, Amellerin En Fazîletlisidir. Kur’an Âyetleri ve Hadîs-i Şerifler Bunu Göstermektedir. Zikr, Kâmil Bir Mürşidin Tâlimiyle Yapıldığında, Kulu Allahû Teâlâ’ya Ulaştıran En Kısa Yoldur.
Zikrin Çeşitleri Çoktur. Tehlîl (Lâ İlâhe İllallâh), Tekbir (Allahû Ekber), Tesbih (SübhanAllah), Hamdele (Elhamdülillâh), Hasbele (Hasbiyallah), Havkale (Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâh) ve Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimize Salevât Bunların En Başında Gelir. Bütün Zikirler İsm-i Has Olan “Allah” Zikrinde Toplanır. Bu Zikrin Sonucu, Zâtta Fâni Olmak, Yani Fenâfillâh Hâline Ulaşmaktır, Asıl Gâye ve Nihâi Hedef Odur. Zikr Hakkında Geniş Bilgi İçin İbn Cüzey’in Tefsîrine Bakınız.
[Bkz. İbn Cüzey, et-Teshîl Li-Ulûmi’t-Tenzîl, 1/101-102.]
Cenâb-ı Hakk, Âyetin Sonunda Şöyle Buyuruyor; Size Yaptığım İhsânları, Verdiğim Nimetleri Başkasına Değil, Sadece Bana Nispet Ederek ve Hepsini Benden Bilerek Bana Şükredin. Sakın Bana, Yani Nimetlerime Karşı Nankörlük Yapmayın! Yoksa Daha Önce Verdiklerimi Sizden Çeker Alırım.
[151 ve 152.] Âyetlerin Tasavvufî İşâretleri
Allahû Teâlâ Hazretleri Ümmet-i Muhammed’e İçlerinden, Kendilerine Dini Öğreten, Onların Kalplerini Allah’tan Gâyrî Şeyleri Müşahede Etmekten Temizleyen ve Onlara Ledünnî İlimleri Öğreten Bir Peygamber Göndermekle, Çok Büyük Bir İyilikte Bulunduğu Gibi... Aynı Şekilde Bu Ümmete Her Devirde Onları Terbiye Eden, Ayıp ve Kusurlardan Temizleyen, Onları İlâhî Huzura Girmeye Ehil Yapan, Kendilerine Ezelî Kudretin Tecellilerini ve İlâhî Hikmeti Müşahede Ettirip Gösteren, Onlara İlimlerin Sırlarını Öğreten, Kendilerine Güzel Anlayış Hazinelerini Açan Terbiye Şeyhlerini (Kâmil Mürşidleri) Göndermekle de Büyük Bir İhsânda Bulunmuştur. Ümmet, Bu Sayede Birçok Sırra Vâkıf Olur, Bilmedikleri Nice Şeyleri Öğrenir. Cenâb-ı Hakk Onlara Der ki; Siz Beni, Rûhlarınız ve Sırlarınızla Zikredin, Ben de Sizi Maddî Varlığınızı Görmekten Kurtararak Zikredeyim. Siz Beni Fikir ve Nazar Yoluyla Zikredin, Ben de Sizi Sürekli Müşahede Hâlinde Tutarak Zikredeyim. Benim Nimet ve İhsânlarıma Şükür Edin, Benden Başkasına Güvenip Dayanarak Nankörlük Yapmayın! Yoksa Sizden, Daha Fazla Yapacağım Yardım ve Desteği Çeker Alırım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder