Cinler musallat olduğunda, medyumlar metafizik sinyaller yolladığında ya da cihazlarla metafizik sinyaller yollandığında, korunması gereken öncelikli iki yer var:
-Sol kulak çevresi ki buradaki sinir ağları üzerinden beynin sol yanına ulaşılır, zihin kontrol altına alınır ya da hedef kişi bayıltılır ya da öldürülür. Bu nedenle hadis-i şerifte şeytanların soldan yanaştığı söylenmiştir.
-Kafanın tepe arka bölgesi. Erkeklerin çoğunun saçının öncelikle döküldüğü tepe kısmı. Burası da beyne sızmak için mühim bir noktadır. İnsanların çoğunda saçların öncelikli olarak bu kısımdan dökülmesi sebepsiz, hikmetsiz değildir.
Cinlerle, medyumlarla ya da cihazlarla musallat olunan hedef kişilerde sol kulak, sağ kulaktan daha sıcak olur. Çok dikkatli olarak eliyle bunu kontrol eden hedef kişi bile sol kulağına temas ettiğinde bunu anlayabilir. Aynı şekilde söz konusu başın tepe kısmı da çok sıcak olur. Buna sinyalizasyonun olağan halin üstüne çıkması, aşırı sinyal akışı sebep olur.
Bu şekilde musallat olunan insanların gözlerinde metafizik bir karanlık olur. Her şeyi, cismani olmayan, soyut olan bir karanlık perdesi içinde görürler ama bunun sağlanması için o kişinin zihni/beyni kontrole alındığından, bir kişi uyarana kadar bunu tam olarak fark edemezler.
Bu şekilde musallat olunan insanlarda zaman ve mekanı idrak etmede bulanıklık olur. Hemen fark edilen ilk şey, dalgınlaşmaları ve vücudun hareket kabiliyetinin yavaşlamasıdır.
Böyle hedef kişiler, kısmen zihin kontrolüne alınabildikleri için, okuduklarını anlayamaz, biraz anladıklarıyla da karar alamaz olurlar. Bir şekilde bir iş yapacaklarsa, onu sorunsuz şekilde yapamaz olurlar. Kayıp zaman halleri yaşarlar. Mesela günün ikinci yarısında, ilk yarısını hatırlamayabilirler. Yine böyle hedef kişiler, hep karışık ve darlatan rüyalar görüler, bunu bilirler ama kalktıklarında neredeyse hiçbir şey hatırlayamazlar. Ya da hatırlayabildikleri kırıntı seviyesinde şeylerdir. Hatta uyandıklarında kırıntıları hatırlarlar da birkaç saate onlar da unutturulur. Çünkü zihin kontrole alındığında hafıza sistemine de darbeler vurulur, kapatmalar uygulanır.
Bu şekilde hedef alınan kişiler, bir teşkilatın, ahenkli şekilde bir arada çalışan bir grubun mensubu kişilerse, sorun sadece kendi bünyelerinde ya da işlerinde değil, hizmetlerinde de görülür. Büyük tehlikelerin kapısı açılır. Bu nedenle, kritik konumlarda bulunan, çalıştırılan herkes metafizik tekniklere karşı koruma altına mutlaka alınmalıdır. Bu yapılırken gerçek muskalar kullanmak doğru olur. Haricinde doğal taşlardan da istifade edilmelidir. Çok darlanma yaşandığı anlarda, bu taşların sol avuç içinde toplanması ve sol kulak üstüne tutulması çok faydalı olur. Yine biraz başın tepe kısmında tutulması da iyi olur. Bu anlarda taşların cilde temas etmesi, faydayı artırır.
Böyle kritik konumdaki kişilerin. muhafazası için, bulundukları mekanların, daha önceki yazılarda bahsettiğim taşlar bol bol kullanılarak korumaya alınması da çok faydalı olur. Ayrıca böyle kritik konumdaki kişilerin, her şeyin başında itikadı doğru, helale harama çok dikkat eden kişiler olması gerekir. Helal kazanmayan, helal yemeyen, metafizik sıkıntılardan korunamaz. Helal kazansa da o helal parayla haram gıdalar alıp yiyen de korunamaz. Besmele ile kesilip kesilmediği bilinmeyen kırmızı etleri ve kırmızı et ürünlerini yiyenler, besmele ile kesilip kesilmediği ve kuru yolunu yolunmadığı bilinemeyen beyaz etleri ve beyaz et ürünlerini yiyenler, metafizik saldırılardan korunamazlar.
Her yerde salih amel ile helal rızık yan yana zikredilmiştir.

Şungit taşı
[09.11.2021 23:26] İ. F.: S.a. abi elektronik aletlere karşı korumayı nasıl alabiliriz? Malum belirttiğiniz taşların hakikilerini çeşit çeşit alarak genel bir kalkan oluşturabilir miyiz?
[09.11.2021 23:30] İ. F.: Terahertz taşını Japonların icat ettiği yazıyor bilgilerde.
[09.11.2021 23:37] İ. F.: Abi sizi rahatsız etmişken sormak istiyorum, üst üste şok yaşamaktan dengemiz sarsıldı. Bir yandan bu gerçek yüzlerini açığa çıkardığınız kişileri ifşa ederken bir yandan da samimiyeti, ihlası kesin olan büyüklerimizi de detaylı anlatsanız, biz de onlarla teselli olsak… Mesela örnek veriyorum Müftü abide yanılmayız değil mi? Ayrıca o ifşa edilenler hazretimizden nakilleri tam yapamadıklarını biliyoruz. Siz ara ara hazretimizden duyulmamış nakiller yaparsanız çok memnun oluruz.
[10.11.2021 00:23] Mehmet Fahri Sertkaya: Elektromanyetik dalgalarla yapılan saldırılara yine elektromanyetik dalgalarla karşılık verilebiliyor. Bu şekilde elektromanyetik kalkanlar da kurulabiliyor. Hatta böyle kalkanlarla bütün bir ülke tek elden korumaya alınabiliyor. Bunların haricinde terahertz taşı ile de koruma sağlanabiliyor. Bir de şungit taşı tercih etmek gerekiyor. Şungit taşı hem metafizik saldırılara hem de elektromanyetik saldırılara karşı çok tesirli bir taş.
Samimi, ihlaslı olanlar hizmetlerine gece gündüz demeden devam ediyorlar. Dediğini yaparsam hedef olurlar, düşmanları onların üzerlerine göndermiş olurum. Onları açıkça ilan etmenin de vakti var. Hepsi hazretimizden talimatlar aldıkları için peşimden geliyorlar. Zamanı geldiğinde yine hazretimizden talimatları alıp meydana çıkıp dimdik duracaklar ve hakikatleri gür sesle bağıracaklar. Müftü ağabey diye bildiğimiz kişide de yanılma ihtimalin var.
Nazar
“Nazar, insanı mezara, deveyi kazana sokar.” demiş atalarımız. İşte orada “nazar” denilen enerji de metafizik bir enerji, dalga, sinyal…
Yani, metafizik nedir hiç bilmemiş duymamış insanlar bile, insanlık tarihi boyunca aslında farkında olmadan ve bilmeden bu tekniği kullanabiliyorlar ve hatta bununla insanları ve hayvanları öldürebiliyorlar. Bu nedenle, eskiden beri atalarımız nazar boncuğu denilen şeylerden kullandılar. Yani, şimdilerde benim tarif ettiğim gibi, enerjileri farklı olan doğal taşlar kullandılar. Zamanla İslami ilimlerden uzaklaşan ilimsiz müslümanlar, bu taşlara dair itikatlarını bozmaya başladılar. İnsanı şirke düşürecek kadar bozuk itikatlar yayıldı.
Doğal taşlar, metafizik tehlikelerden korunmak için sadece vesiledir. Aslında o vesilelerle koruyan sadece Allah’tır. Vesile bilerek nazar boncukları takmak da caizdir hatta elzemdir. Şirk değildir.
alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder