3 Ağustos 2022 Çarşamba

Safâ tepesi Mescid-i Harâm’ın kuzeydoğusunda Ebûkubeys dağının eteğinde Merve’den biraz daha yüksek olan tepedir. Merve ise Safâ’nın tam karşısında ve Harem-i şerif’in kuzeybatısında Kuaykıân dağının eteğinde yer alır. Safâ “sert, başka bir kütle

 Safâ tepesi

Mescid-i Harâm’ın kuzeydoğusunda Ebûkubeys dağının eteğinde Merve’den biraz daha yüksek olan tepedir. Merve ise Safâ’nın tam karşısında ve Harem-i şerif’in kuzeybatısında Kuaykıân dağının eteğinde yer alır. Safâ “sert, başka bir kütleye karışmayan, toprak ve çamurdan arınmış taş”, Merve “yumuşak ve esmer, kırmızımtırak volkanik kökenli, parçalanıp etrafı incelmiş sert ya da yumuşak her türlü taş” anlamına gelir. Hac ve umre tavaflarından sonra Kâbe’ye daha yakın olan Safâ’dan Merve’ye dört gidişle üç gelişten ibaret olan sa‘y ibadetinden dolayı önem kazanan bu iki tepeye Merveteyn adı da verilir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Safâ ile Merve’nin Allah tarafından konulmuş sembollerden (şeâir) ve hac ile umre ibadetinin yapıldığı yerlerden olduğu belirtilir (el-Bakara 2/158). Safâ ile Merve arasında gerçekleştirilen sa‘yin hac ve umre çerçevesinde yerine getirilen ibadetlerden (menâsik) biri olması, Hz. İbrâhim’in eşi Hâcer’in oğlu İsmâil ile Mekke vadisinde yalnız kaldıktan sonra Safâ ile Merve tepeleri arasında oğluna su araması hadisesine dayanmaktadır (Buhârî, “Enbiyâʾ”, 9). Hz. İbrâhim, oğlu İsmâil ile Kâbe’nin yapımını tamamladığında, “Ey rabbimiz! Bize ibadet usullerimizi göster” diye dua edince (el-Bakara 2/128) Cebrâil diğer hac menâsiki yanında Safâ ile Merve arasındaki sa‘yi de onlara öğretmiş, ardından gelen peygamberler ve ümmetleri de Kâbe’yi ziyaret ettikten sonra Safâ ile Merve arasında sa‘y etmeyi sürdürmüştür.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder