6 Ağustos 2022 Cumartesi

Muhiddin-i Arabi idam edilmeden önce hücreye atıldığında aynı hücrede bir kişi daha vardır. Araların da şöyle bir konuşma geçer: – “Ya imam sana üç şey sormak istiyorum.” der. İmam:

 Muhiddin-i Arabi idam edilmeden önce hücreye atıldığında aynı hücrede bir kişi daha vardır. Araların da şöyle bir konuşma geçer:

– “Ya imam sana üç şey sormak istiyorum.” der.
İmam:
- “Sor bakalım….” der.
Adam:
– “Sabır nedir?” der.
İmam:
- “Ben şimdi nazar etsem şu kapılar teker teker açılır ve ben çıkar giderim.” der ve zindanın kapıları Allah’ın bir kerametiyle açılmaya başlar. İmam:
- “Fakat ben Allah’ın (c.c.) beni bu şekilde imtihan etmesine tahammül ediyorum. İşte sabır budur” der.
Adam:
- “Peki kanaat nedir? ” der.
İmam:
- “Ben şimdi nazar etsem şu yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olur.” der.
Yerdeki çakıl taşları altın ve gümüş olmaya başlar.
– “Halbuki benim şu anda ne lambamda yakacak yağım, ne de yiyecek ekmeğim var. Ben ise bu halime şükrediyor ve sabrediyorum işte bu da kanaattir.” der.
Adam:
– “Peki fütüvvet (delikanlılık) nedir?” der.
İmam:
- “Bu sorunuza yarın cevap vereyim” der ve sükut ederler.
Bir süre sonra soru soran adam uykuya dalar ve bir rüya görür. Rüyasında mahşerin kurulup herkesin hesaba çekildiğini görür. Muhiddin-i Arabi nin yanına gelen melekler şu müjdeyi verirler:
- Sana az da olsa muhabbeti olan kişileri Allah (c.c) cennetine koyacak” derler.
Fakat Muhiddin-i Arabi hazretleri:
– Yarabbi ben sadece bana muhabbeti olanların değil, beni sevmeyenlerinde cennete girmelerini istiyorum diye dua eder ve o zata dönerek:
– İşte fütüvvet (delikanlılık) budur der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder