3 Ağustos 2022 Çarşamba

ÖNCE İMAN EDENLER Tâbiîn’in büyüklerinden Hasan-ı Basrî (rah.) şöyle anlattı: Bir gün Kureyş’in önde gelenlerinden Hazret-i Süheyl bin Amr, Hz. Hâris bin Hişam ve Hz. Ebû Süfyan bin Harb gibi bazı zâtlar ile Hz. Suheyb ve Hz. Bilal (r. anhüm) gibi Bedir Harbi’nde b

 ÖNCE İMAN EDENLER

Tâbiîn’in büyüklerinden Hasan-ı Basrî (rah.) şöyle anlattı: Bir gün Kureyş’in önde gelenlerinden Hazret-i Süheyl bin Amr, Hz. Hâris bin Hişam ve Hz. Ebû Süfyan bin Harb gibi bazı zâtlar ile Hz. Suheyb ve Hz. Bilal (r. anhüm) gibi Bedir Harbi’nde bulunmuş bazı âzâtlı köleler, Halife Ömer bin Hattâb (r.a.) ile görüşmek üzere kapısına gelirler.
Hz. Ömer’den (r.a.) içeriye girmek için izin istenir. Halife, önce Suheyb, Bilal ve Bedir Harbi’ne iştirâk etmiş olan zâtları (r. anhüm) kabul eder. Bu zâtlardan sonra iman etmiş olan, kavmin ileri gelenleri de kapıda bekletilir. Bunun üzerine içlerinden birisi biraz kızarak kendi kendine, “Hiç böyle bir gün görmedim. Şu köleler içeri alınsın da bizi böyle kapıda bırakıp hiç iltifat etmesinler!” diye hayıflanır.
Bu sözleri işiten ve pek firasetli bir zât olan Süheyl bin Amr (r.a.), şöyle der:
“Ey kavmim! Ben, vallâhi sizin yüzünüzdeki dargınlık hâlini görmekteyim. Siz eğer kızacaksanız kendinize kızın. Zira onlar İslâm’a davet olundu, siz de davet olundunuz. Onlar önce davrandı, hemen iman ettiler. Siz ise geri kaldınız, hemen iman etmediniz. Vallâhi onların sizi geçmiş oldukları faziletler, şimdiki kaçırdığınız üstünlükten daha mühim idi.
Ey kavmim! Şüphesiz onlar şu bulunduğumuz hâlde de sizden öne geçtiler (kabulde öne alındılar). Artık sizin onları geçebileceğiniz bir yol yoktur. Ancak siz, cihâdı gözetleyin de ona sıkı yapışın. Umulur ki Allah Azze ve Celle, sizi şehadet ile rızıklandırıverir.”
Daha sonra bu zâtların hepsi cihâd için Şam tarafına gittiler, oradaki harpte bazıları şehit, bazıları da gâzi oldular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder