Muaviye (r.a.)’in Fazîleti
Buharî’de geçtiği üzere İbn Abbas (r.a.) Hz. Muaviye (r.a.) hakkında; “O Resûlullâh (s.a.v.) ile sahabelik etmiştir” demiştir. İbn Ömer (r.a.) da; “Resûlullâh (s.a.v.)’den sonra Muaviye (r.a.) gibi otoriter birini görmedim” demiştir.
Malik Bin Enes (r.âleyh)’in, ez-Zuhrî (r.âleyh)’den rivayet ettiğine göre “Said Bin el-Müseyyeb (r.âleyh)’e Resûlullâh (s.a.v.)’in sahabeleri hakkında sordum. Bana dedi ki; “Dinle ey Zührî! Hz. Ebu Bekir’i, Hz. Ömer’i, Hz. Osman’ı, Hz. Ali (r.a.e.)’i sever halde ölen, cennetle müjdelenen on kişinin cennetlik olduğuna şahitlik eden ve Muaviye (r.a.)’i de hürmetle anan kimse, Allâh (c.c.)’un hesaba çekmemesini hak eder.” (İbn Asakir)
Bir adam el-Muafa Bin İmran (r.âleyh)’e; “Ey Ebu Mesud! Ömer Bin Abdulaziz (r.a.)’in Muaviye Bin Ebi Süfyan (r.a.)’a göre yeri nedir?” diye sordu. Buna şiddetli bir şekilde öfkelendi ve dedi ki; “Resûlullâh (s.a.v.)’in ashâbını kimseyle kıyaslamayın! Muaviye (r.a.) onun sahabesi, akrabası, kâtibi ve Allâh (c.c.)’un vahyinin emini idi.” (İbn Asakir)
İbrahim Bin Meysera (r.âleyh) dedi ki: “Ömer Bin Abdulaziz (r.a.)’in Muaviye (r.a.)’e hakaret eden kimse dışında hiç kimseyi kamçısıyla dövdüğünü görmedim.” (İbn Asakir)
el-Fadl bin Anbese (r.âleyh) dükkânda oturuyordu. Kendisine “Muaviye (r.a.) mi yoksa Ömer Bin Abdulaziz (r.a.) mi daha fazîletli?” diye soruldu. Buna şaşırarak; “Sübhanallah! Resûlullâh (s.a.v.)’i gören bir kimseyi onu görmeyen kimse ile bir mi tutayım?” dedi ve bunu üç defa tekrarladı. (İbn Asakir)
Ebu Abdullah (r.âleyh)’e Muaviye (r.a.) ve Amr Bin el-As (r.a.)’ı eleştiren kişiye Rafızî denilir mi?” diye soruldu da şöyle dedi; “Bu iki kişinin aleyhinde konuşmaya cüret eden adamın içinde mutlaka kötü bir düşünce vardır, sahabeler (r.a.e.)’den herhangi biri hakkında kötü sözler sarfeden adamın niyeti mutlaka kötüdür.” (İbn Asakir)
Allâh (c.c.) Hz. Muaviye (r.a.)’e söven ve düşmanlık edenlerin, münafıklıkla suçlayanların burunlarını sürtsün. Bundan Allâh (c.c.)’a sığınırız.
(İbn Hacer el-Askalânî, el-İsabe (Seçkin Sahabeler), s.359-361)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder