Bu azimkâr âlimin ilmindeki vüs’ate (genişliğe), zâtındaki gayret ve himmete bakınız ki, kendisinden ilim ve irfan tahsil eden talebelerine hitâben:
“Size bir tefsir ve bir târih (kitabı) yazacak olsam hoşunuza gider mi? Bundan memnun olur musunuz?” diye sorar. Onlar da bu eserlerin kaç sayfadan müteşekkil olacağını sorarlar. Otuz biner sayfadan ibâret olabileceğini haber aldıklarında, böyle mufassal eserleri okumaya ömürlerinin kifâyet edemeyeceğini söylerler. Bunun üzerine o koca âlim, yalnız üçer bin sayfalık bir tefsîr ile bir târih kitabı yazar, “İnnâ lillâh… gayret ve himmet ölmüş.” diye teessüfünü izhârdan da kendisini alamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder