18 Şubat 2022 Cuma

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve bir vakit de Mûsâ kavmine dedi ki: Ey kavmim! Allâhü Teâlâ’nın, sizin üzerinize olan nimetini düşününüz ki; içinizden peygamberler gönderdi ve sizleri hükümdarlar yaptı ve âlemlerden hiçbir kimseye vermediğini sizlere verdi.” (Mâide Sûresi, âyet 20)

 İbrahim Aleyhisselâm’ı Ateşe Attıkları Zaman Bütün Melekler, Vahşi Hayvanlar ve Kuşlar Ağlaştılar ve Etrâfında Toplanıp, İbrahim Aleyhisselâm’a Bir Yardım Yapabilmenin Çâresini Aradılar. Bunların Arasında Zayıf Bir Bülbül Yavrusu Vardı. Kendini Ateşe Atacağı Sırada Hakk Teâlâ, Cebrâil Aleyhisselâm’a Emredip Buyurdu ki:

▬ “O Kuşu Tut ve Ne Dileği Olduğunu Sor!”
Cebrâil Aleyhisselâm Kuşu Tutup İstediğini Sorunca, Kuş Dedi ki:
▬ “Halîlullâh’ı Ateşe Atıyorlar. Mademki Kurtarmaya Kadir Değilim, Bâri Onunla Beraber Ben de Yanayım.”
Hakk Teâlâ Buyurdu ki:
▬ “O Kuşun Benden Dileği Nedir?”
Bülbül Şöyle Arz Etti:
▬ “Benim Dünyâda, Hakk Teâlâ’nın Adını Ânmaktan Başka Arzum Yoktur. Binbir İsmi Olduğunu İşittim. Yüz Birini Biliyorum. Dokuz Yüz İsm-i Şerifini de Bilmek İsterim.”
Hakk Teâlâ Kuşun Dileğini Yerine Getirdi.
Şimdi Sahralarda Feryâd Eden Bülbül, Hakk Teâlâ’nın İsmini Söylemektedir. Nemrud’un Ateşi, İbrahim Aleyhisselâm’a Gülistan Olunca, Bülbül Gelip Gül Ağacında Nağmeye Başladı. O Zamandan Kıyâmete Kadar, Gül Ağacına Muhabbet Etti, Âşık Oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder