2 Kasım 2021 Salı

KÂMİL İMANIN ALÂMETİ NEDİR? Ebû Ümâme radıyallâhü anh’den şöyle rivâyet olundu: “Bir zât, Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem)’e: “İman(ın alâmeti) nedir?” diye suâl etti. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle cevap verdiler: “İyiliklerin seni sevindirdiği ve kötülüklerin seni üzdüğü zaman, sen (kâmil) müminsin.” Yani bir iyilik işlediğin zaman, Allâh’a itaatten ibaret olan bir fiili yapmaya muvaffak olduğun için bir rahatlık, sevinç ve huzur hâsıl oluyorsa ve bir kötülük işlediğinde -sırf Hazret-i Allah’tan korktuğun için- kalbinde bir hüzün ve sıkıntı meydana geliyorsa sen itaat ve isyanın arasını ayırabilen, kıyamet gününde hesaba çekilip amellerinin karşılığını göreceğine inanan kâmil bir müminsin. Kâfir ise böyle değildir; itaat ve isyan arasını ayırt edemediği gibi neticesine de hiç aldırış etmez.

 













Fâtır Sûresinin Âyetin Tefsîri ve İzâhı
﴿ وَلَوْ يُؤَاخِذُ اللّٰهُ النَّاسَ بِمَا كَسَبُوا مَا تَرَكَ عَلٰى ظَهْرِهَا مِنْ دَٓابَّةٍ وَلٰكِنْ يُؤَخِّرُهُمْ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّىۚ فَاِذَا جَٓاءَ اَجَلُهُمْ فَاِنَّ اللّٰهَ كَانَ بِعِبَادِه۪ بَص۪يرًا ﴿٤٥﴾﴾
45. Eğer Allâh’u Teâlâ, insanları kazandıkları (günahlar) yüzünden hemen cezâlandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı bırakmazdı. Lâkin onları belirli bir müddete kadar erteler. Nihâyet ecelleri gelince, onlara amellerine göre karşılığını verir. Şüphesiz Allâh’u Teâlâ, kullarını hakkıyla görendir.
İzah:
Bu Âyet-i Kerîme ile ilgili olarak Resûlullah (Sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
إِنَّ اللّٰهَ لَيُمْلِي لِلظَّالِمِ حَتَّى إِذَا أَخَذَهُ لَمْ يُفْلِتْهُ (خ عن ابى موسى)
″Şüphesiz ki Allâh’u Teâlâ, zâlime mühlet verir. Nihâyet (mühleti dolup) onu yakaladığında aslâ kurtulamaz.″ [1]
[1] Sahîh-i Buhârî, Tefsir-i Hûd 5; Sahih-i Müslim, Birr 15 (61)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder