İslam tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur. Mesela dört mezhebin imamları kimlerdi:
İmamı Azam Hazretleri ð Caferi Sadık Hazretlerine;
İmamı İdrisi Şafii Hazretleri ð Şeyh Şeyban-ı Râi Hazretlerine
İmamı Malik İbni Enes Hazretleri ð Caferi Sadık Hazretlerine
İmamı Ahmed Bin Hanbel Hazretleri ð Şeyh Şeyban-ı Râi Hazretlerine intisab ederek[3] “Bizde olanlar onlarda var, fakat onlarda olan bizde yok” diyerek manevi tekamülü o fuyuzat kaynaklarından temin etmişlerdir. Görülüyor ki mezhep imamlığı, ilimde rusuh bulmak, cihan fatihi olmak gibi üstün vasıflar, onları tatmin etmemiş ve
“Dikkat edin! Kalpler ancak Allah’ı zikirle tatmin olur”[4] ayeti kerimesinin sırrına koşmuşlardır. Böylece fiili bir icma vaki olmuştur.
Tarihin en büyük fetihleri kendilerine nasip olan Yavuz Sultan Selim Hanın: (meâlen)
“Padişahı cihan olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden evla imiş”
Mısraları ve Kanuni Sultan Süleyman Han’ın: “Görünüşte kıtaların hakanıyım, hakikatte ise üstazımın ayağının tozuyum” sözleri anlama kabiliyeti olanlara kafidir.
Ulu Hakan Abdulhamid Han dahi, Salahuddin İbni Mevlana Siracuddin hazretlerinin kalbinden feyz almıştır. Huccet-ül İslâm unvanının sahibi İmamı Muhammed Gazâli hazretlerinin Silsile-i aliyyenin 7. halkası Ebu Ali Fârimîdî k.s.ye intisabı dahi çok manidardır.
Yüce kitabımız Kuranı Kerim bu hakikatlerin hepsini haber vermektedir. Kuranı Kerimin 191 yerinde manevi kalpten, 49 yerinde nurdan, 9 yerinde ruhtan bahsedilmektedir. Yani bu hakikatlerin dayanağı da Kitabullah ve Sünnet-i Rasulullah’tır. Tatbikatta ise Ashabı kiramın, selefi salihinin (geçmiş büyüklerimizin) ve evliyaullahın hayatı bizlere sunulan fiili birer delildir. Büyük İslam Âlimi İmamı Muhammed Birgivi hazretleri “El-makaamât” isimli risalesinde şu teşbihi yaparak mevzuu anlamamızı kolaylaştırmaktadır:
الشريعة شجرة والطريقة اعضانها والمعرفة اوراقها والحقيقة اثمارها
“Şeriat bir ağaçtır, onun dalları, yaprakları ve meyveleri ise tarikat, marifet ve hakikattir (yani tasavvuftur)”
[1] Miftah-ul Kulub
[3] Feteva-i Ömeriyye
[4] R’ad Suresi 28
-----------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder