HIRKAYI SAADET DAİRESİNE HÜRMET Hadis-i şerifte bildirildi ki, (Kur’an-ı kerim kıyâmet gününde yüzü güzel ve ahlâkı güzel bir kimse sûretinde gelir. Kendisinden şefaat taleb olunur ve şefaat eder. Kendisini mûsikî ile [gazel okur gibi okuyanlardan ve çalgı ve oyun yerlerinde keyflenmek için okuyanlardan ve para kazanmak için] okuyanlardan davâcı olur. Böyle kimselerden hakkını ister. Râzı olduğu kimseleri alıp Cennete götürür).

***قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَۤا اَرْسَلْنَاكَ اِلَّا رَحْمَةً لِلْعَالَمِينَ. (سورة الانبياء،107)

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve (Habîbim Ahmed) seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik.” (Enbiyâ Sûresi, âyet 107)

***HIRKAYI SAADET DAİRESİNE HÜRMET

Hırka-i Saadet Dairesi, Topkapı Sarayı’nda, başta Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in hırka-i şerîfleri olmak üzere, Mukaddes Emanetler’in asırlardır muhafaza edildiği odadır. Bu sebeple manevî ehemmiyeti çok büyüktür.

Mukaddes Emanetler’in mühim bir kısmı, Yavuz Sultan Selim Han tarafından Mısır’dan İstanbul’a getirilmiştir. Yavuz Sultan Selim Han’ın halifeliğinin ilanından sonra Mekke Emîri Seyyid Berekât tarafından gönderilen emanetler de buradadır. Bir kısmı da bilâhare çeşitli yerlerden gerek satın alma, gerekse hibe yoluyla toplanarak Hırka-i Saâdet Dairesi’ne konulmuştur.

Osmanlı padişahları, Hırka-i Saadet Dairesi’nde bulunan Mukaddes Emanetler’e ziyadesiyle hürmet göstermişlerdir. Vefatlarından sonra tabutları, Hırka-i Saadet Dairesi önündeki mermer bir sed üzerine konulur, helalleşme burada yapılırdı.

Hırka-i Saadet Dairesi, Ramazan-ı Şerîf’in on beşinci günü ziyarete açılırdı. Bundan bir gün önce -yani ayın on dördünde- temizlik yapılırdı. Zamanın padişahı, sabah namazı vaktinde vazifelilerle birlikte Hırka-i Saadet Dairesi’ne gider, burada kılınan sabah namazından sonra yapılan temizlik hizmetine bizzât katılırdı. Altmış kadar yeni sünger ve gümüş taslar içinde gülsuyu getirilir, süngerlerden birkaç tanesi gülsuyuna batırılarak ıslatılırdı. Padişah, ıslatılan bu süngerler ile Mukaddes Emanetler’in mahfazalarını silerdi. Diğer vazifeliler de duvar ve pencereleri temizlerlerdi. Temizlikte kullanılan süngerler ise vazifelilere hediye edilirdi. Padişahlar, bu temizlik hizmetini asırlarca, hiç aksatmadan devam ettirmişlerdir.

Hırka-i Saadet Dairesi’nin temizliğinde, süpürülmesinden sonra biriken tozlar, dışarı atılmaz, dairenin önünde bulunan bir kuyuda biriktirilirdi. Osmanlı padişahları vefat ettiklerinde, kabirleri üzerine bu kuyuda biriktirilen tozlar konulurdu.