Büyük İslam âlimi imam-ı Rabbani hz. Peygamberimiz (sas)den bahsederken;
”Ben Hz. Muhammed (sas) i methetmeye kadir değilim. Ancak ondan bahsetmekle kendi sözlerimi süslemiş olurum” mealinde bir beyit nakleder ve devamında hadis-i şeriflerin ışığında şöyle buyurur:
”Muhakkak ki Hz. Muhammed (sas), Allahü Tealanın Resulü ve Ademoğlunun efendisidir. Kıyamette insanların kendisine en çok tabi olacağı zat odur. O önce ve sonra gelen insanların içerisinde Allahü Teala katında en mükerrem şahıstır. Kabri ilk açılacak olan; kendisine ilk şefaat izni verilecek olan; Cennetin kapısını ilk çalacak olan ve Hz. Allahın kendisine kapıyı ilk açacağı kişi yine odur. Kıyamet günü Hamd sancağını o taşıyacaktır.” (Mektubat- C.1, M.44) )
İşlerimizi ayarlayıp o akşam erkenden Camilere koşalım. O’na ümmet olmanın şuurunu ve sevincini iliklerimize kadar hissetmeye çalışalım. Bu gece için tavsiye edilen tesbih namazı hatm-i enbiya gibi nafileleri yaparak, O’nun hürmetine Hz. Allahtan af, mağfiret ve hidayet dileyelim.
Allah’a giden yol, sevgili Habibinden geçer. Dualar, onun hürmetine kabul olur. Maddi ve manevi ikramlar onun şefaatiyle verilir.
Bu dünyada ona hakiki bir ümmet olarak yaşayıp,
(mahşerde hamd sancağı altında toplanmak, şefaatine nail olup havzu kevserinden kana kana içmek ve)
Cennette ona komşu olmak, en büyük nimet, en büyük saadettir.
Ve her mümin için hayat boyu en büyük arzu ve hedeftir.
Allah’a giden yol, sevgili Habibinden geçer. Dualar, onun hürmetine kabul olur. Maddi ve manevi ikramlar onun şefaatiyle verilir.
Bu dünyada ona hakiki bir ümmet olarak yaşayıp,
(mahşerde hamd sancağı altında toplanmak, şefaatine nail olup havzu kevserinden kana kana içmek ve)
Cennette ona komşu olmak, en büyük nimet, en büyük saadettir.
Ve her mümin için hayat boyu en büyük arzu ve hedeftir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder