PARAZİTLERİMİZDEN KURTULALIM FARKINDA OLMADAN ONLARLA YAŞIYORUZ m.ulaş
Vücudumuzdaki parazitlerden kurtulmamız için
Pelinotu yavşan otu hindistan cevizi üzerlik otu çiğ kabak çekirdeği havuç tohumu turp tohumu her birinden 25 gr alınır nane kekik 10 gr alınır
bunlar hep beraber un gibi çektirilir. sabah akşam 1 tatlı kaşığı aç olarak suyla yutulur 2 saat aç beklenir. 10 gün devam edilir. 1 hafta bırakılır. tekrar 10 gün devam edilir. tekrar 1 hafta bırakılır. 10 gün daha yapılır bırakılır.
tüm vücuddaki parazitlerden kurtulursunuz kıl kurtlarıda dahil şifa olsun saygılar
SESİNİZDE SORUNMU YAŞIYORSUNUZ MÜKEMMEL SESİ YAKALAYIN
Sesinizde sorunmu yaşıyorsunuz
zencefil çayı demleyin 1 su bardağı sıcak suyla 1 çay kaşığı koyun 30 dakika demleyin 10 damla kırmızı kantaron çayı veya yağı damlatın 1 satte yudum yudum ağzınızda bekleterek için günde 1 seferde yumurta sarısı için çiğ olarak bir adet 1 saat üzerine bişey yiyip içmeyin
25 gün sonra sesiniz mükemmel olacak aç tok fark etmiyor m.ulaş
Şifa olsun şifa Allah tan Rabbim tüm hastalara şafi ismiyle şifa versin inşallah Amin
Yer üstünde, yer altında ve gökte bulunan her şey insanoğlu için yaratılmıştır. Teneffüs ettiğimiz havanın bile şükrünü eda etmekten âciziz. İnsan kendine sayılamayacak kadar nimet verdiği hâlde, Allah'a karşı nankörlük yapıyor. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah’ın [bunca] nimetini saymaya kalksanız sayamazsınız. Doğrusu insan, çok zâlim, çok nankördür!) [İbrahim 34]
Nefsin gıdası haramlardır
Sual: (Nefsimiz, Allah'a düşmandır, gıdası da günahlardır) deniyor. O zaman nefsimiz günah işlemezse, gıdasız kalır. Gıdasız kalınca da ölmez mi?
CEVAP
Nefsimiz zayıflarsa da ölmez. Günahlar, nefsi besler, kuvvetlendirir. Kuvvetlenen nefis, İslamiyet’e saldırır. Nefsimiz, her çeşit çalgıyla keyiflenmekte, şehvânî ve hayvânî arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri temizleyen ve nefsin arzularını yok eden, ibadetler unutulmaktadır.
Nefsimizin normal gıdalara, elbiseye, barınacak yere de ihtiyacı olur. Bu şeyleri fazlasıyla yapmak ona tatlı gelir. Nefsin bu isteklerine (Şehvet) denir. Şehveti, akla uymadan, ihtiyaçtan fazla yapması, kalbe, bedene ve başkalarına zarar verir, günah olur. Hep bedeni için çalışarak, nefsini kuvvetlendiren, hayvandan aşağı olur.
Nefsimiz, kendine tatlı gelen şeylere düşkündür. Bunların iyi kötü, faydalı zararlı olmasını düşünmez. Arzuları, İslamiyet’e aykırı olur. İslamiyet’in yasak ettiği şeyleri yapmak, nefsi kuvvetlendirir. Daha beterini yaptırmak ister. Kötü ve zararlı şeyleri, iyi gösterip, kalbi aldatır. Kalbe bunları yaptırarak, zevklerine kavuşmak için çalışır. Kalbin nefse aldanarak, kötü huylu olmaması için, dinimizin emirlerine uyarak kalbi kuvvetlendirmeli ve nefsi zayıflatmalıdır. Aklı kuvvetlendirmek, İslam bilgilerini okuyup, öğrenmekle olduğu gibi, kalbin, temizlenip kuvvetlenmesi de, dinimize uymakla olur. Günah işleyenin kalbi temiz olmaz.
Bedenin bir yaşayışı ve gıdası olduğu gibi, ruhun da bir hayatı ve gıdası vardır. Ruhun gıdası, mâsivâyı, yani Allahü teâlâdan gayrı her şeyi unutarak, Allahü teâlâyı zikretmektir. Onun rızasına kavuşmak için, nefsin şehvetlerini, riyazet vasıtasıyla zayıflatmak ve ruhu, Onun ismini zikrederek [söyleyerek] kuvvetlendirmekten başka çare yoktur. Bir kimsenin bir başkasına olan sevgisi, onu çok hatırlamasından anlaşılır. Çünkü kişinin sevdiğini çok anması tabiîdir. Kara sevda denilen şiddetli aşk sahibi, kendini unutup her an ve her şartta, hep sevdiğinin ismini söyler, hep onu hatırlar. Mümin de, Allahü teâlâyı unutmamaya çalışmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder