SERİYYÜ’S-SEKATÎ HAZRETLERİNDEN
Evliyâullâhın büyüklerinden olan Seriyyü’s-Sekatî (rah.) şöyle buyurdu:
• Ben, Allâhü Teâlâ’ya itaatın daha ucuz ve daha rahat olduğunu; Allâh’a isyanın ise hem pahalı ve hem de daha yorucu olduğunu görüyorum.
• Şunu iyi bil ki! Muhakkak marifet-i ilâhî, kalbe yerleşmek ister. Hayâ varsa yerleşir, yoksa kalpten çekilir.
• Kim işini yarına bırakmayı âdet edinirse, kıyamet günü hüsran ve pişmanlığı artar.
• Kendisine verilen nimetlerin kadir ve kıymetini bilmeyen kimseden, o nimetler hiç anlamadığı bir şekilde geri alınıverir.
• Kendisinde olmayan meziyetlerle insanların gözüne girmeye çalışan, onların gözünü boyayan kimse, Allâhü Teâlâ’nın rahmet nazarından düşer.
• Amellerin en güzeli şu beş şeydir: Günahlara pişman olup ağlamak, ayıp ve noksanlarını düzeltmek, gaybı bilen Allâhü Teâlâ’ya itaat etmek, kalplerden pası temizlemek, seni günaha sürükleyen şeylere âlet olmamaktır.
• “Kişi sıhhatte olduğu müddetçe (Allâhü Teâlâ’dan) korkması, ümidinden daha faziletlidir. Ölüm alâmetleri belirdiği zaman ise ümidi, korkusundan daha faziletlidir.” Kendisine “Bu nasıl olur efendim?” denildiğinde şöyle cevap verdi: “Zira kişi, Allâh’a karşı muhabbetinde samimi olursa, ölüm anında ümidi fazla ve Rabb’ine karşı zannı güzel olur. Sıhhatli iken Allâh’a karşı muhabbetinde samimi olmazsa, ölüm anında zannı kötü olur, ümidi de yüksek olmaz.”
• Benim âkıbetim falandan daha güzel, demeye cüret edebileceğim hiç kimseyi tanımıyorum.
• Ben, “Günahlarım sebebiyle yüzüm kararmış mıdır?” korkusuyla her gün iki defa aynaya bakarım.
• Sünnet-i seniyyeye uymakla beraber yapılan az amel, bidat ile yapılan çok amelden daha hayırlıdır. Takvâ ile işlenen amel(in sevabı) nasıl az olabilir ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder