PEYGAMBER A,S EFENDİMİZİN TÜRK'LER İÇİN
HENDEK SAVAŞI SIRASINDA SÖYLEDİĞİ HADİS'i ŞERİF:
اترك الترك ما تركوكم.
"Hz. Peygamber Ahzap harbinde (Hendek Savaşında) Medine'nin civarına "hendek" kazılmasını emir buyurduklarında, işte bu hendek kazımı sırasında ashabın karşısına (büyük) bir kaya parçası çıkmış idi. (işler duraksadı) Bunun üzerine Hz. Peygamber ayağa kalktı, balyozu eline aldı ve mübarek hırkasını hendeğin (bir kenarına) bırakarak o kaya parçasının başına geldi. Bu sırada ise Selmân-i Farisi ayakta durmuş, Hz. Peygambere bakıyordu. Hz. Peygamber balyozunu kaya parçasına indirmesi ile birlikte, vurduğu yerden göz kamaştırıcı son derece parlak bir ışık çıktı. Bunu ikinci ve üçüncü darbeler takip etti ve her defasında böyle oldu, son derece parlak bir ışık çıktı. Bunun üzerine Selmân:
"-Yâ resulallah! Senin balyozu her indirdiğinde öyle bir vuruşun vardı ki her birinden mutlaka göz kamaştıran parlak bir ışık çıkıyordu" dedi. O zaman Hz. Peygamber:
"-Ey Selmân demek sen bunu gördün öyle mi" dedi. Selmân:
"-Öyle, Seni hak din ile gönderen Allah'a yemin olsun ki "evet" gördüm" dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle konuşmuşlardır:
"-Ben birinci balyozu indirdiğimde (gözümün) perdesi kalktı ve işte bu gözlerimle Kisra'nın başkenti (Medain) ve çevresini hatta daha bir çok şehirleri gördüm." O zaman yanında bulunanlar:
"-Ya resulallah, buraların fethini bize nasip etmesi için Allah'a dua et. Onların varlıklarını, servetlerini ganimet olarak paylaşalım Onların yurt ve yuvalarını da ellerimizle virân edelim!" Hz. Peygamber böyle olması için dua etti. Yine Hz. Peygamber devamla şöyle dedi:
"-Sonra ikinci balyozu indirdiğimde yine gözümün perdesi kalktı. Bu defa da Kayser'in başkenti (İstanbul'u) ve çevresini olduğu gibi gözümle gördüm." O zaman yanındakiler yine:
"-Sakın Habeşliler size dokunmadan sizde onlara dokunmayınız. (Tükler de böyledir) Hele Türkler size ilişmedikçe sakın siz de Türklere ilişmeyiniz. (onlara saldırmayınız)!" (Sünen-i Nesâi, Cihad bölümü)(Z.Kitapçı, Hz. Peygamberin Hadislerinde Türkler, 1. cilt, s:164)
Henüz Müslümanlar Medine'de küçük bir şehir devleti ve Mekkeli müşriklere karşı kendilerini korumak için hendek kazmak mecburiyetinde kaldıkları bir dönemde dikkat edilirse Hz. Peygamber hem İran'ı hem Bizans'ı Müslümanlara hedef gösteriyor, ardından ümmetine "Sakın Türklere ilişmeyin, saldırmayın" diyordu. Hiç kimse unutmasın ki Hz. Peygamberin vasiyeti ve ümmetine çizmiş olduğu devlet politikası bu gün de kıyamete kadar da geçerlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder