13 Şubat 2022 Pazar

Ömer b. Hattâb (r.a.) anlatıyor: “Bir gün Rasûlullah (s.a.v) bize, elimizde olanlardan tasadduk etmemizi emretti. Bu da yanımda mal bulunduğu bir güne rastladı. Kendi kendime dedim ki: “Bari bugün Ebû Bekr’i geçeyim.”Ve elimde ne varsa yarısını tasadduk ettim.Rasûl-i Ekrem(s.a.v)

 Bekir,” dedim. Sonra Nebiyy-i Ekrem bize dönüp: 

“Aranızdaki fark, söylediklerinizin arasındaki fark kadardır”, buyurdular. [149]

Allah’ı tanıyıp bilmeye göredir.

Bu olaydan Hz.Ebû Bekir’in, Hz.Ömer’e olan üstünlüğü anlaşılmaktadır. Fakat bir yönden üstünlük, diğer yönlerden de üstün olmayı gerektirmez.Çünkü kâmil olan bir kimsenin bütün işlerde ehl-i kemâl olarak davranması oldukça zor olduğundan, şart da değildir. Önde veya sonda olmak

Şeyh Üftâde (k.s.) demiştir ki: Hepsi de kâmil olmakla birlikte Hz. Ebû Bekir’in mârifet yönü, Hz. Ömer’in şerîat yönü, Hz. Osman’ın tarîkat yönü, Hz. Ali’nin de hakîkat yönü gâlibti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder