HELÂ ÂDÂBI
Her şeyde âdâba riâyet etmek çok mühim olduğu gibi helâ (tuvalet) âdâbına riâyet etmek de çok mühimdir.
Helâya girmeden önce elbiseye necaset sıçramaması için bazı tedbirler alınmalıdır. Mesela, çoraplar çıkarılır, paçalar sıvanır.
Helâya girerken şu dua okunur: “Eûzü billâhi mine’l-hubüsi ve’l-habâis.” Manası: Pislikten ve pis olmaktan (şeytanlardan, küfür ve isyandan) Allâh’a sığınırım.
Eğer bu dua helâya girmeden önce unutulur ve helâda iken akla gelirse içten, yani dil hareket ettirilmeden kalben okunur. Helâ olmayan dağ ve tarla gibi açık arazilerde ise bu dua, avret mahalli açılmadan önce okunmalıdır.
Üzerinde âyet-i kerîme veya hadîs-i şerîf gibi hürmet olunması icap eden herhangi bir şeyle helâya girmek, tazime uygun olmadığı için kerih görülmüştür.
Helâda konuşulmaz. Selam alıp verilmez. Helâda hapşırılırsa sadece kalben “Elhamdülillâh” denilir. Avret mahalline ve necâsete bakılmaz. Bevledilen yere tükürülmez. Abdest alınacak veya gusledilecek mahallere bevletmek kerih görülmüştür.
Helâda, avret mahalli, oturmaya yakın iken açılmalı, kalkarken tam doğrulmadan önce de kapatılmalıdır.
Helâda hafif sola meyilli olarak oturulmalıdır.
Helâda çok fazla oyalanılmamalı, ihtiyaç giderilip istibra ve istinca gibi gerekli temizlikler yapıldıktan sonra beklemeden çıkılmalıdır. Helâda uzun kalmak, basur hastalığına sebep olur ve karaciğere zarar verir.
Helâya sol ayakla girilmeli, sağ ayakla da helâdan çıkılmalıdır. Çıkarken helâ temiz bırakılmalıdır.
Su ve tuvalet kâğıdı, lüzumundan fazla kullanılarak israf edilmemelidir.
Helâdan çıktıktan sonra şu dua okunmalıdır:
“Elhamdü lillâhillezî ezhebe anne’l-ezâ ve âfânî min zâlik. ” Manası: Hamd olsun O Allâh’a ki, benden ezâyı giderdi ve beni ondan kurtardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder