27 Eylül 2021 Pazartesi

Ka’b bin Alkam (Radiyallâhû Anh) Anlatır; Eshâb-ı Kirâ

 Ka’b bin Alkam (Radiyallâhû Anh) Anlatır; Eshâb-ı Kirâmın (Radiyallâhû Anhüm) Büyüklerinden Garafe bin Haris (Radiyallâhû Anh) Bir Hıristiyan’ın, Rasülullah (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Hakkında Kötü Sözler Söylediğini İşitince, O Hıristiyan’ı Güzelce Dövdü, Burnunu Kırdı. Garafe bin Haris’i (Radiyallâhû Anh) Amr bin Âs’ın (Radiyallâhû Anh) Huzuruna Dâvet Ettiler. Amr bin Âs (Radiyallâhû Anh) Garafe bin Haris’e (Radiyallâhû Anh), “Biz Onlara Eman Vermiş idik. Niçin Onu Dövdün?” Diye Soruldu. Garafe bin Haris (Radiyallâhû Anh), “Yâ Amr! Herhâlde Peygamber (Sallallâhû Aleyhi ve Sellem) Efendimize Küfür Etsinler Diye Eman Verilmedi. Bildiğim Kadarıyla, Onlara Sadece Kiliselerine Karışmayacağımıza, Oralarda Diledikleri Gibi İbâdet Edeceklerine, Altından Kalkamayacakları Mükellefiyetler Yüklemeyeceğimize, Onlara Bir Düşman Saldırırsa, Onların Yanında Savaşacağımıza, Kendi Aralarında Diledikleri Gibi Karar Verebileceklerine, Ancak Dinimizin Emirlerine Tâbi Olmak İsteyenler Hakkında Allah ve Rasülullah’ın Emrettiği Şekilde Hüküm Vereceğimize, İstemezlerse Zorlamayacağımıza Dâir Ahid ve Eman Verdik!” Dedi. O Zaman Amr bin Âs (Radiyallâhû Anh), “Doğru Söylüyorsun. Sen Haklısın...” Dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder