ŞEYTANIN HİLELERİNDEN
Allâhü Teâlâ’ya ibadet etmeyi ve günahlardan tevbe etmeyi geciktirmek şeytanın insana yaptığı hilelerindendir. Nitekim hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki:
“(Yarın yaparım deyip) işleri tehir etmek, şeytanın alâmetidir. Onu, müminlerin kalbine koyar.”
Şeytan tarafından bu yolda bir vesvese geldiğinde şöyle düşünmelidir: “Benim ecelim kendi elimde değildir, Cenâb-ı Hakk’ın kudretindedir. Belki bir saat bile ömrüm kalmamıştır, şimdi ölüm gelse tevbe ve ibadetten tamamen mahrum kalmış olacağım. Hem Cenâb-ı Hak buyurmuştur ki –meâlen-: “Şüphe yok ki, o saatin (kıyametin) ilmi, Allah indindedir ve yağmuru o indirir ve rahimlerde olanı o bilir ve hiçbir kimse, yarın ne kazanacağını bilemez ve hiçbir kimse hangi yerde öleceğini bilemez. Muhakkak Allah, her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır.” (Lokman Sûresi, âyet 34)
Âyet-i celîlede geçen ve Allâh’tan başka kimsenin katî olarak bilmediği bildirilen bu beş şeye “muğayyebât-ı hamse” denir. Bunları Allâhü Teâlâ dilediği kuluna vahiy veya ilhâm yoluyla bildirmedikçe kimse bilip katî sûrette tayin edemez. Bazı alâmetler ile elde edilen malumat ise katî değildir, zannedilenin aksine de zuhûr edebilir.
İnsan, daha sonra amel edebileceği bir vakte ulaşıp ulaşmayacağını bilemeyeceğine göre ona yakışan hayırlı olan işlerde tembellik etmemek; hayırlı işlerde yarışmaktır. Çünkü Allâhü Teâlâ şöyle buyurmuştur (meâlen): “Rabbinizin mağfiretine vesile olacak hayırları yapmakta ve genişliği göklerle yer kadar olan cennetine (girmek için) yarışın. O cennet, takvâ sahipleri için hazırlanmıştır.” (Âl-i İmrân Sûresi, âyet 133)
Bir hadîs-i şerîfte de şöyle buyurulmuştur: “Şu yedi şeyin gelmesini beklemeden sâlih ameller işlemekte acele edin: (Her şeyi) unutturan fakirlik, doğru yoldan çıkaran zenginlik, (sıhhati) bozan hastalık, zayıflatan ihtiyarlık, ansızın geliveren ölüm, gelmesi beklenenlerin en şerlisi olan Deccâl veya kıyamet ki en dehşetli ve acı olan kıyamettir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder