29 Haziran 2021 Salı

Assı olanlar,

 

Aşı olanlar, kişniş tohumu, tahin gibi metal attıran yiyecekler, antioksidanlar tüketsinler.
Magnezyum sülfat banyosu yapsınlar; 2 kaşık magnezyum sülfatı bir cezvede suda kaynatıp sıcak suyla doldurdukları küvetteki suya döküp en az 20 dakika bu suda beklesinler. (Bunu biontechliler yapmasınlar)
Bol bol su içsinler.
Defne yaprağı çayı, maydanoz gibi idrar söktüren otlar kullansınlar.
Kesinlikle kabız olmasınlar. Haftada en az bir kere doğal müshil kullanarak iç temizlik yapsınlar. Tercih sıralaması, magnezyum sülfat, sinameki ve açlık otu şeklinde olursa daha iyi.
Sık sık hacamat yaptırsınlar;
Normalde 6 ayda bir tarama hacamatı yaptırmak gerekir. Ama aşı olduysanız daha sık yaptırın.
Bunun için, özelikle balgam mizaçlılar mizaçlarını ısıtacak şekil yaşasınlar. Sovdalar ise hem ısıtsınlar hem nemlendirsinler.
Sık kan aldırmak demek, kana çok ihtiyacınız olacak demek. Bunun için kan yapıcı beslenin;
Koyu yeşil renkli sebzeleri çiğ tüketin. Pekmeze limon sıkıp yiyin. Et suyuna bal katarak tüketin. Kuru üzüm ile tane karabiber yiyin. Dalak yiyin.
B12 seviyenizi koruyun;
Mor lahanayı ince ince doğrayın. Kaya tuzu ile ovun ve kavanoza koyun. 2 saat beklesin. Sonra üzerini elma sirkesiyle tamamlayın. 5 saat sonra hazır olacak. Yemeklerin yanında yiyin.
DNA hasarını önleyecek şeyler tüketin; mesela brokoli.
Aşının hücre yapısını bozabilecek içeriği olması ihtimaline karşı ananas yiyin, suyunu için, kompostosunu yapın.. İçerdiği bromelain ile hücre yapısındaki proteini korur. Hatta iyileştirir. Kolajen yıkımını da önler.
Fosfor içeren besinleri de beslenme düzeninize ekleyin ki DNA korunsun. Mesela antep fıstığı yiyin. Hücre içi enerji transferini etkileyecek unsurlara karşı antep fıstığı kalkan olur.
DNAnızı, aşı içeriğinin olabilecek olumsuz etkilerine karşı folik asit yönünde zengin beslenerek korumaya çalışın;
Bunun için de bezelye, bakla ve bamya tüketebilirsiniz. Çok da antioksidan içerirler. Hem de lifli yapıları toksik materyalleri vücudunuzdan atmanızı kolaylaştırır.
Ev sirkesi, ev turşusu, ev yoğurdu kullanın. Bunlar bağırsak floranızın zenginleşmesini sağlar ve vücudunuzun atık biriktirmesini engeller.
Arkadaşlar bunları "bakın bu şanslarınız var, aşı olabilirsiniz" demek için söylemiyorum.
Aşı olup, çok tedirgin hisseden arkadaşlarımız var. Hiçbirşey yapmamaktansa bu tavsiyeleri uygulayıp, olabilecek etkileri azaltabilirler diye düşünüyorum.
"Aşılar kötü şeyler içeriyor" da demiyorum. Kimse içeriğini bilmiyor.
Bu süreçte haccam ve haccame arkadaşlarımız da taşın altına ellerini koyup, ücretleri makul seviyede tutarlarsa daha çok kişi temizlenme imkanı bulur. İşlerin bereketinin artmasına da vesile olmuş olurlar. "Aşı yaptıranlara özel abonmanlık" gibi bir sistem uygulanabilir.
Aşı olmuş ve "bu adamın dediklerini yaparsak aşı işlevini yitirmez mi" diye düşünecekler çıkarsa, şunu söyleyeyim; aşının aşı olma işlevi bu dediklerimi yaparsanız azalmaz. Yani aşı vücudunuzda antikor oluşturmak için yapılıyor ya, benim dediklerimi yapmanız antikor oluşumuna zarar vermez. Bilakis, detoks yapmış olursunuz ve bağışıklığınız güçlenir.
Eğer aşıda ağır metal içerik varsa, sizin genlerinizi etkileyecek, DNAya saldıracak maddeler varsa bunlara karşı önlem olarak tavsiyelerime uyabilirsiniz.
Aşı olmak yada olmamak.
İşte bütün mesele.
Bu mesele kişinin şahsi iradesiyle ilgilidir. Lütfen bana, "aşı olayım mı" diye sormayın.
Yıllardır bu tarz,sorulara "evet" yada "hayır" demiş biri değilim.
Herkese hayırlı cumalar dilerim.
(Yazılarımın fikri mülkiyet hakkı bana aittir. İsmim çıkarılarak paylaşılmasına rızam yoktur. Yazılarım sadece şahsi sayfamda ve Uyandırma servisi grubu duvarında, benim tarafımdan paylaşılır. Başka platformlarda, ismim olmadan paylaşıldığında, bana bilgi veren arkadaşlarıma teşekkür ederim.)
Fahri Cindoğlu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder