25 Mayıs 2021 Salı

Şeytan daima cehenneme ve ayrılığa çağırır. Onun ticâret eşyâsı dünyâdır. Bunu kâfirlere sunup karşılığının ne olduğu sorulunca, dîni terketmek olduğunu söyler. Onlar da dinlerini vererek bunu satın alırlar.

 

Dünyâya bağlılıklarını koparmış zâhidler, şeytanın bu teklifine pek itibar etmez, ondan yüz çevirirler. Dünyâya rağbet gösteren, fakat dinlerini de bırakmak istemeyen kimseler ise şeytana:
“Bize ondan bir tadımlık ver de, ne olduğuna bir bakalım.” derler.
Şeytan, bu isteğin karşılığı olarak rehin isteyince onlar gözlerini ve kulaklarını ona rehin olarak verirler. Bu sebebledir ki dünyâyı sevenler onunla ilgili haber ve hâdiseleri dinlemeyi ve onun zînet ve güzelliklerini görmeyi severler. Çünkü onların kulakları ve gözleri şeytanın yanında rehin olarak durmaktadır. Şeytan bu organları rehin aldıktan sonra onlara dünyâdan bir tadımlık verir de onlar, ne zâhidlerin dünyânın ne kadar kötü olduğu husûsundaki sözlerine kulak asarlar, ne de onun kötülüklerini görebilirler. Bilakis onun her şeyini hoş görür, bağırlarına basarlar. Bu sebeple, “Sevmek insanı, kör ve sağır yapar.” denilmiştir. Akıllıya gereken dünyaya rağbet etmemektir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder