Bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem oturmuşken, birden güldüğünü gördük...
- Hz. Ömer: Niçin gülüyorsun, ya Rasûlullah! Anam babam sana feda olsun?
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:
- Ümmetimden iki kişi, izzet sahibi yüce Rabb'in huzurunda diz çöktüler... Biri dedi ki: - Ya Rabbi! Kardeşimden hakkımı al.
ALLAH buyurdu ki: "Kardeşinin hakkını ver!"
Adam: Ya Rabbi! Hiç iyiliğim kalmadı, dedi. Şikayet sahibi olan: Ya Rabbi! O zaman benim günahımın bir kısmını yüklensin, dedi. Bunu dedikten sonra Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Sonra şöyle buyurdu:
- O gün büyük bir gündür. O gün insanlar günahlarını üstlenecek birine ihtiyaç duyarlar.
Ardından şöyle devam etti: Sonra Aziz ve Celîl olan ALLAH, kardeşinden hakkının alınmasını isteyen kişiye: -"Başını kaldır ve cennetlere bak!" der. Başını kaldırdığında hayret ve şaşkınlıkla.. Ya Rabbi! Gümüşten şehirler, inci süslemeli altından köşkler görüyorum, bunlar hangi Nebî içindir? Hangi şehid içindir? diye sorar.
ALLAH buyurur :- "Bunlar bedelini ödeyenler içindir."
Ya Rabbi! Bunun bedeli kimde var ki?
- ALLAH buyurur :- "O sende var.".
Ya Rabbi! Nedir bedeli?-
- ALLAH buyurur : "Kardeşini affetmendir".
Bunun üzerine der ki:- Ya Rabbi! Onu affettim.
- ALLAH: -"Kardeşinin elini tut ve cennete götür" der.
Bunu anlattıktan sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: ALLAH'tan korkun ve aranızı düzeltin. Çünkü yüce ALLAH kıyamet günü müminlerin arasını düzeltir.
KAYNAK: Mişkâtu'l-Envâr - Muhyiddin İbn Arabi
Bu bir KUDSİ hadisdir. Mânası yüce ALLAH'a, ifadesi Hz. Peygamber Efendimiz'e (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ait olan mübarek sözlerdir. Kur'an'dan ve Peygamberimiz'e ait hadislerden ayrıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder