Kabe-i Muazzama'yı Tâmir Etmek İçin Duvarlarını Sökerler.Temelde İki Büyük Taş Vardır Onlarıda Sökmek İsterler. Vururlar Kazmayı O Taşlara...Taşlar Sallanır Ama O Taşlarla Beraber Mekke'de Sallanır.Tekrar Vururlar Kazmayı Yine Sallanır Mekke. Anlarlarki Bâzı Taşları Oynatmamak, Dokunmamak Lazım. Dokunulursa Sallanır Küre i Arz. Dokunmamak Lazım Bâzı Yerlere.

 HZ.ALLAH ŞEHİDLERİN CESETLERİNE HAYAT VERMİŞTİ.....

Uhud Savaşı üzerinden 40 yıl geçmiştir. Rasülullâh (s.a.v.)

,Hz. Ebü Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali ve adını burada sayamayacağımız birçok Sahabe Efendilerimiz nice hayırlı işlerden sonra bâkî âleme göçmüştür

Medine’de baş gösteren

su sıkıntısı, Uhud suyunun şehre getirilmesiyle çözüme kavuşacaktır. Araştırmalara ve ölçümlere göre suyun Uhud şehitliği

üzerinden geçirilerek Medine’ye gelmesi gerektiği zorunlu olmuştur.

Bu durumda Emevi Saltanatı Muaviye, Uhud'daki şehit olan mezarların uygun bir yere naklini emreder.

Şehit ailelerinden Uhud Şehitliğinde mezarı bulunan yakınları kaldırmalarını isterler. Şehit kabirleri kırk yıl sonra açılır...

Kabirler açılır ve ortaya misk kokuları yayılır. CesetIerin bozulmadığı yaralarından hala taze kan aktığı ibretle anlatılır.

Medine toprağı sıcak olduğu için kısa zamandan cenazeleri çürüttüğü herkesce bilinen bir gerçektir.

Hz.Cabir nakil gününde babasının mezarını açmıştır ve şunları anlatmıştır: 'Medine'ye su getirildiğinde Uhud şehitleri için ikinci kez ağladık. Hicretin kırkıncı yılı başında şehit oluşlarından kırk yıl sonra henüz yeni ölmüş gibi olan cesetlerini çıkarttık, başka yere naklettik Mezarlığın etrafını bir duvarla çevirdik. Hz.Hamza'nın cesetinden hala kan akıyordu

Ben şehitleri insanların omuzlarında

gördüm. Sanki onlar uyuyakalmış gibiydiler'

(Tabakat, III/11)