7- Eve misafir geldiği zaman,
misafirlerin ayakkabılarının burunlarını dışarıya dönük değilde içeriye dönük yaparlardı. Bunun anlamı ise,
”Biz sizin misafirliğinizden memnun kaldık, evimizi tekrardan şereflendirmenizi bekleriz” demekti.
8- Misafire kahvenin yanında su ikram edilirdi. Eğer misafir aç ise; İlk önce suyu, Tok ise kahveyi alırdı.
Eğer suyu almışsa ev sahibi hemen misafiri utandırmayacak bir şekilde mütevazi bir sofra hazırlardı. Misafirin karnını doyururdu.
9- Kapı tokmakları aslan başlı ve çiçek motifli iki ayrı tokmaktan oluşurdu. Aslan başlı kalın ses, çiçek motifli ise ince ses çıkartırdı. Böylece eve kimin geldiği anlaşılır, misafir erkek ise; kapıyı erkek açar. Bayan ise; kapıyı bayan açardı.
10- Evde kimse ayakta yemek yemezdi. Çocuklar bile önce ellerini yıkar ve sofraya hep birlikte oturulurdu. Evin en büyüğü yemeğe başlamadan kimse başlamazdı.
Evin en büyüğü yemeğe başlarken,
herkesin hatırlaması için yüksek sesle besmele çekerdi. Sofradan kalkarken;
”Hayırların fethi, şerlerin def edilmesi”için, fatiha Suresi okunurdu...
Rabbim Tüm Ecdadımıza Ganii Gani Rahmet Eylesin...
Bizleri de Büyüklerimizin şefeatlerine nail eylesin bizleri de InşaAllah
Dualarınızda olmak ümidiyle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder