Musa aleyhisselâmın eceli yaklaşmıştı. Ey Musa, çoluk çocuğuna vedâ et emri geldi.
Musa aleyhisselâm, emre uyarak, çoluk çocuğuna vedâ eyledi. Küçük bir çocuğu vardı. Onu kucağına alıp, kalbine, benden sonra bu küçüğün hâli ne olacak düşüncesi geldi.
Allah-u Teâlâ, ey Musa, deniz kenarına git buyurdu. Musa aleyhisselâm deniz kenarına gitti.
Ey Musa, asânı denize vur buyurdu. Denize vurdu. Deniz açıldı. Dibi göründü. Musa aleyhisselâm baktı. Bir taş gördü. Kaygan, yarığı, çatlağı olmayan, yekpare bir taş idi.
Ey Musa o taşa işaret eyle buyurdu Taşa işaret eyledi. Taş yarıldı. Musa aleyhisselâm baktı. İçinde zayıf, gözleri görmez, bacaksız bir böcek gördü. Ağzında yeşil, taze bir yaprak vardı.
Ey Musa, ben O Allahım, Razzâkım, zayıf, görmez, elsiz ayaksız bir böceği denizde sert, yekpare bir taşın içerisinde yaşatıyorum ve ona taze yeşil bir yem veriyorum da, sen, seni seven dostunun senin çocuğunu zâyi edeceğinden korkuyorsun. Benim rahmetim senin çocuğundan üstündür ve senin şefkatinden ziyadedir buyurdu.
Bir Anda Bir Çok Amel
İnsanlardan biri, bir zaman içinde, (ayni anda…) Birçok ameli toplar,
1- Kulağını, Gözünü, Elini gerektiği gibi kullanır,
2- Zamanında orucunu tutar,
3- Sadakasını verir,
4- Zamanında namazını kılar,
5- Zikrini yapar,
6- Aynı zamanda niyetini ihlâslı yapar,
7- Niyet etmiş olduğu kötü fiili terk ederse,
Bu kişi, bir zaman içinde birçok yönlerden sevap alır. Ve bu kişi, kendisi gibi olmayanlardan da faziletli olur
İsmail Hakkı Bursevi (k.s), Rûhu’l-Beyan Tefsîri, Fatih Yayınları:8/520-523
Zunnuni Mısri şöyle anlatıyor:
Tavaftaydım, hüzünlü bir ses işittim.Bir de baktım ki, genç bir kız Kâbe'nin örtüsüne yapışmış şu cümleleri terennüm ediyor:
''Ey sevgilim, sen bilirsin! Sen bilirsin, ey sevgilim! İfşa ediyor sırrımı bedenimin zayıflığı göz yaşı ama, daralsa da içim sevgimi hep gizledim. Ey kıymetlim !''
Zunnun şöyle dedi:
'
'Bu sözleri duyar duymaz allak bullak oldum ve hıçkıra hıçkıra ağladım''
Ve kız şöyle devam etti :
'Yâ ilâhî! Ey efendim! Ey mevlam! Bana olan sevgin sebebiyle, benim günahlarımı örtmeyecek misin ? ''
Zunnun şöyle dedi :
''Bu son cümlesi beni şok etti. Ve ona şöyle dedim:
Be kız!
"Bana olan sevgin" diyeceğine, "benim Sana olan sevgim" sözüyle yetinsen olmaz mıydı ? Kız şöyle cevap verdi :
Sana ne? Ey zunnun! Sen, Allah'ın onları, onların Allah'ı sevmesinden daha önce sevdiği bir toplumun olduğunu unuttun mu?
Sen Allahü teâlâ'nın:
"Allah sizin yerinize öyle bir topluluk getirir ki Allah onları sever, onlarda Allah'ı severler."
(Maide, 54) şeklinde buyurduğunu bilmiyor musun? Buna göre; Allah'ın onlara olan muhabbeti, onların Allah'a olan muhabbetinden daha öncedir.''
Çaresiz ona şöyle dedim:
''Peki benim Zunnun olduğumu nereden bildin?''
Kız şöyle cevapladı:
''Tembel battal! Unuttun mu? Kalplerin sırlar meydanında cevelan ettiğini bilmiyor musun?İşte ben seni böyle tanıdım!''
Sonra bana şöyle dedi:
''Arkandakine bir bak!''
Yüzümü çevirdim. Bilemiyorum onu, gök mü kaptı, yoksa yer mi yuttu?
(Çünkü o birden kayboluvermişti )
İbn-i Arabî'nin "Bir sûfinin portresi" kitabından alınmıştır.
kuddise sirruh
İBRAHİM ETHEM HZ’NDEN
İbrahim Ethem hz bir gün Basra’ya uğrar.
Etrafını saran halk sorar;
-Ey İbrahim..! Musibetlerden bir türlü kurtulamıyoruz, bu konuda dua ediyoruz ama duamız kabul olmuyor. Acaba neden duamız kabul olmuyor?
-Büyük Veli bunlara hemen cevap vermez;
- İzin verirseniz bir müddet içinizde kalayım, durumunuzu tetkik edeyim sonra cevabını vereyim, der.
Gereken araştırmadan sonra onları toplandığı mescitte şöyle hitap eder;
- Ey Basra halkı, halinizi inceledim. Kalbinizin günahlarla ölmüş olduğunu anladım. Ölmüş kalplerin duası kabul olmaz, der.
Halk sorar;
- Ne türlü günahlarla kalbimiz ölmüş?
-Büyük Veli 10 tane günah sayar. Bunları da şöyle sıralar ;
1- Allah’ı tanıdığınızı söylüyorsunuz, ama emirlerini tanımıyorsunuz.
2 - Kur’an-ı Kerim-i okuyorsunuz, ama uygulamıyor yani muhtevasıyla amel etmiyorsunuz.
3- Hz.Peygamberi sevdiğinizi söylüyorsunuz, ama sünnetini sevdiğinizi yaşantınızla göstermiyorsunuz.
4- Şeytanın düşmanınız olduğunu söylüyorsunuz, ama onunla dostluktan asla geri kalmıyorsunuz.
5- Cenneti sevdiğinizi söylüyorsunuz,ama ona layık bir amel işlemiyorsunuz.
6- Cehennemden korktuğunuzu iddia ediyorsunuz, ama ona götürecek fiillerden geri kalmıyorsunuz.
7- Ölüm haktır diyorsunuz, lakin hak olan ölüme hiç hazırlık yapmıyorsunuz.
8- Din kardeşinizin ayıbı ile uğraşıyor, kendi ayıbınızı hiç görmüyorsunuz.
9- Allah’ın lütfettiği nimetleri bolca tüketiyor, ama hiç şükretmiyorsunuz.
10- Ölülerinizi gömüyorsunuz, bir gün sizinde gömüleceğinizi düşünmüyorsunuz.
İbrahim Ethem rh Hazretleri bunları saydıktan sonra sözünü şöyle tamamlar:
- Ey.! Basra halkı!
Kalbinizi öldüren bu 10 tane günahı terk etmedikten sonra dualarınızın kabul olacağını sanmayınız.
Kalbinizin dirilmesini istiyorsanız bu günahlardan kaçınmaya gayret edin. Gidişatınızı düzeltin.
Göreceksiniz ki dualarınız kabul olacak, başınızdan da bela ve musibetler uzaklaşıp gidecek.
İnsanoğlu dünya malını topluyor.
Allah yolunda harcamıyor, Zekatını bile vermiyor.
Sonra mirasçılara bırakıp gidiyor. Başkaları sefasını sürerken, ölen o malların hesabını kabirde veriyor.
Bilgi : Bir kimse Allah cc dua mı kabul etmedi demesi Allah cc o kişiye azap etmesine sebep olur, böyle sözlerden kaçınmak lazımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder