23 Ocak 2021 Cumartesi

Bir Gün Öğrencileri Îmâm-ı Gazâlî Hazretlerine: “Hocam! Ölüm Nedir? Bize Özel Olarak Anlatır mısın?” Demişler. Velâyet Nûru ile Ölümünün Çok Yakın Olduğunu Anlayan Îmâm-ı Gazâlî

 

....................... Bir Gün Öğrencileri Îmâm-ı Gazâlî Hazretlerine: “Hocam! Ölüm Nedir? Bize Özel Olarak Anlatır mısın?” Demişler. Velâyet Nûru ile Ölümünün Çok Yakın Olduğunu Anlayan Îmâm-ı Gazâlî Hazretleri: “Men Lem Yezuk, Lem Ya’rif… Yani; Tatmayan Bilmez ki! Önce Kendim Tadayım, Sonra Size Anlatırım…” Demiş. Öğrencileri de: “Aman Hocam! Öldükten Sonra Sizinle Nasıl Bağlantı Kurarız?” Dediklerinde Gülümseyerek Yalnızca, “İnşaAllah…” Diye Cevap Vermiş. Gerçekten Aradan Çok Zaman Geçmeden Îmâm-ı Gazâlî Hazretleri Ölümü Tatmış ve Öldüğü Gece Öğrencilerinin Rüyâlarına Gelerek: “Allah Dostları Sözünü Tutar… İşte, Bugün Ölümü Tattım ve Sözümü Tutmak İçin Rüyânıza Geldim…” Demiş ve Şöyle Devam Buyurmuş: “Abdestimi Tazeleyip Sabah Namazını Kıldıktan Sonra, Yalnızca Odama Çekildim ve Ölüm Meleğini Beklemeye Başladım. Lâ İlâhe İllallâh Diye Zikrederken, Bir Ânda Odamı Nûr Kapladı ve Bütün Hücrelerim Nûr Oldu. Başımı Kaldırıp Yukarıya Baktım. O Nûrun Etkisi ile Evimin Tavanı Cam Gibi Şeffaf Olmuştu. Yattığım Yerden Yedi Kat Gökleri, Melekleri, Cenneti Gördüm ve Cennetteki Bir Melek Bana, “Yâ Îmâm! İşte Köşklerin, İşte Makamın!” Diye Cennetteki Yerimi Gösterdi. Cennete Bakarken Sevgili Rabbimin İrci’ıy İlâ Rabbik (Rabbine Dön) Hitâbını Duydum. O Ânda Rûhum Allah Aşkı ile Cezbeye Gelip, Beden Kafesinden Fırladı ve Ben Kendimi Başka Âlemlerde Buldum. Tekrar Dünyâya Döndüğümde, Evimin Çevresinde Aşırı Bir Kalabalık Gördüm. Onlara, “Ne Var? Ne Oldu? Niçin Toplandınız?” Diye Isrârla Sorduğum Hâlde Hiçbiri Ne Yüzüme Baktı Ne de Bana Bir Cevap Verdi. İçeriye Girdim, Hanımım Ağlıyordu. Ona da Aynı Şeyleri Sordum Ama O da Cevap Vermeyince, Az Önce Yatmakta Olduğum Odama Girdim ve Yerde Yatan Bedenimi Görünce Hem Öldüğümü, Hem de İnsanların Niçin Benimle Konuşmadığını Anladım…” Bâzı Öğrencileri: “Hocam! Yerde Yatan Bedenimi Görünce Öldüğümü Anladım Diyorsunuz. Peki, Sen Başka Bedenin Başka Bir Şey mi?” Îmâm-ı Gazâlî Hazretleri Gülümseyerek: “İnsanın Aslı, Özü, Gerçek ve Kalıcı Kişiliği Rûhtur. Rûhsuz Beden Kesilen Kol, Bacak Gibi Cansız, Bilinçsiz Et, Kemik Yığınıdır…” Yine Bâzı Öğrencileri: “Hocam! O Daracık, Karanlık Kabirde Kıyâmete Kadar Nasıl Yatacaksınız?” Diye Sordular. Cevap Buyurdular ki: “Âh Yavrum! Eğer Kabirler Dışarıdan Göründüğü Gibi Dar, Karanlık ve Sıkıcı Olsaydı, Allah Dostları Birer Zindan Mahkûmu Gibi Oraya Atılır mıydı? Ana Karnına Göre Dünyâ Ne Kadar Geniş, Güzel ve Aydınlık ise Dünyâya Göre Kabirlerimiz de Çok Daha Geniş, Güzel ve Aydınlıktır…” Demiş ve: “Yakınlarım Beni Kabrimde Bekliyor…” Diye Son Sözlerini Söyleyip, Ayrılıp Gitmiş.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder