25 Ekim 2022 Salı

BÜYÜK ALİM ZEMAHŞERİ' NİN CİNLERLE İMTİHANI : Allâme Zemahşerî (rh.), ilk zamanlar söz konusu bu latîf varlıklara yani cinlere inanmıyordu. Bu husustaki görüş ve itikadı; ‘onlar, insanların kötü olanlarına verilen bir sıfattır’ mealindeydi. Daha sonra ise yaşadığı bir vak’a dolayısıyle bu inancı değişmiş ve onların varlığına inanır olmuştur. Halvetî şeyhi büyük müfessir İsmail Hakkı Bursevî (k.s.) hazretleri, bu hadiseyi Tefsîru Rûhu’l-Beyân isimli muhallet eserinde şöyle anlatıyor: “Muhakkak ki Huccetü’l-İslâm İmam Gazâlî hazretleri, sünneti ihyâ eden, insan ve cinlerin müftüsüydü. Bir gün cinlere, havâdis (dünyada olup biten garip şeyleri) sordu. Cinler: - ‘Zemahşerî, tefsirle alakalı bir kitap yazmaktadır. (Kur'an-ı Kerim’in) yarısına ulaştı’, dediler. İmâm Gazâli hazretleri, cinlerden, Zemahşerî hazretlerinin yazmış olduğu tefsiri kendisine getirmelerini istedi. Cinler, Zemahşerî hazretlerinin yazmış olduğu tefsiri istinsah ettiler, hepsini yazdılar, aslını yerine koydular, kopyasını getirdiler. Zemahşerî hazretleri, Gazalî hazretlerinin yanına geldiğinde, Gazâlî hazretleri, o tefsiri kendisine gösterdi. Zemahşerî hazretleri hayret etti, şaşırdı ve şöyle dedi: - ‘Eğer bu tefsir benim ise, ben onu gizledim. Gizli yazıyorum. Benden başka kimse tefsir yazdığımı bilmiyor. Bu nereden geldi? Yok, eğer bu tefsir başkasının ise, bir kitabın, lafız, mânâ, vazı'/konuluş ve tertipte bu kadar birbirine benzemesini akıl kabul etmez. Bu mümkün değildir’. Bu konuşma üzerine İmâm Gazalî hazretleri şöyle buyurdu: - ‘Bu tefsir (senindir), bize cinlerin eliyle ulaştı’, dedi. Zemahşerî hazretleri o güne kadar cinleri inkâr ediyordu. O mecliste cinlerin varlığını itiraf etti. Lâkin buradan cinlerin gaybı bildiği hükmü çıkmaz...” KAYNAK: Şâmile, Bursevî İsmail Hakkı, Rûhu’l-Beyan, 1, 3; Eser Kitabevi tab’ı, 1, 4, “mine’ş-şeytân”ın tefsiri; Tercüme, Rûhu’l-Beyan Tercümesi, 1, 28]

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder