2 Nisan 2021 Cuma

Muhyiddin İbn-i Arâbi´den Tavsiyeler

1) Bütün Müslümanlara, dinlerinde devamlı birlik

ve bir gibi olmalarını, hiçbir suretle dinde ayrılık
yapmamalarını vasiyet ederim.
Allah'ın yardımı birliktedir. Müslümanlar ayrılığa
düşmezlerse onları kimse mağlup edemez.
Dinin hükümlerini nefsinde ihlâs ile tatbik edeni
kimse aldatamaz. Cin ve Şeytan o insana galebe
edemez.
Allah, Esmâ-i hüsnâsıyla bilinir. Cenabı Hak'kın
asarından Kudret ve azametini düşün, Zât ve
mahiyetini düşünme.
Esmâ-i hüsnânın çokluğu, bir merkezde
düşünülürse Tevlıid olur. Tevhid, kuvvettir.
Daima Allah'tan başkasını unut. . . Zâkir olursun.
Böyle olan kimse her yerde zâkir'dir. Kal ve
lisaniyle Allah'ın zikrine devam edenlerin kalbine
Allah Zâti Ahadiyetine karşı iştiyak nuru ilka eder.
Gözü açılana ilâya gelir. . .
Haya makamında Fetih başlar. Fetih, kalb gözünün
Tevfık-ı Rabbani ile açılmasıdır. Bu göz açıldı mı
Ahlâk, Fazilet, Doğruluk o kimse için asla
değişmeyen, değiştirilemeyen bir haslet olur,
Onsuz yaşayamaz.
2) Bir yerde bir günah işlemiş isen oradan
ayrılmadan bir de iyilik, ibadet işle, bir elbise
üzerinde iken işlemiş isen O elbiseyi çıkarmadan
evvel bir de ibadet yap.
Vücudundan ayrılan sakal, bıyık, saç, tırnak , kir
gibi şeylerde, senden ayrılırken tahir bulun. Ve
Allah'ı zikret. Çünkü onlara sahibini nasıl terk ettin
diye sorarlar. .
"Tırnak ve saçta sinir vardır. Fakat keserken
duymaz.
Vücutta bâzı kısımların Ruhla alâkası vardır.
Duyarlar.
Bâzı kısımlar da cesede, cana aiddir, duygu yoktur"
Hiç olmazsa Allah'tan mağfiret İste. . . Allah'tan af
ve mağfiret istemen bir duadır. Dua da İbadettir
unutma.
Abdestsiz kat'iyyen tırnak, saç, sakal kesme.
Abdest almadan yıkanma. Cünub iken su içme,
yemek yeme, hatta kelâm etme, konuşma. Niçinİni
sorma. Bana yanaşamazsın. Vasiyetimi tut. Sonun
hayırlı olur.
Geçmiş günahlarından birini hatırlayınca hemen
tevbe, istiğfar et. Ve Allah'ı zikret. Çünkü Resulü
Ekrem (Her işlediğin suçun peşinden bir de iyilik
yap ki onu mahvetsin, zira Hasenat Seyyiati yok
eder) buyurmuşlardır.
3) Nerede öleceğini, ne vakit ruhunu vereceğini
bilemezsin... Onun için Rabbine her hâlinde hüsnü
zan et. Sui zan etme.Tâ ki Rabbine hüsnü zan ile
kavuşasın. .
Hadis-i Kudsi'de buyurur: Ben kulumun zannı
üzereyim. Bana karşı hayır zan'da bulunsun. Bu
haber bir vakit ile takyîd buyrulmamıştır. Hatta
zannın ilim derecesine çıkar. . .
De ki: Rabbim affeder, mağfiret eder.
Günahlarımdan beni temizler.
Günahkârlara rahmetinden ümidinizi kesmeyin;
çünkü Rabbiniz bütün günahları yargılar. Bu
âyet'tir.
Bir kavli şerifte hiçbir günah tahdid edilmeden
mağfiret beyan buyrulmuş, bir de cenıian ile te'kid
edilmiştir.
Allah'ın Rahmeti gazabına galiptir. Günahkârlara
da kulum diye şeref bahşetmesi ne büyük lütf-u
İlâhidir. (Kul) kelimesi Hak namına kelâm eden,
konuşan demektir.
Allah'ımıza hudutsuz şükürler olsun...
4) Gizli, aşikâr, tenhada, kalabalıkta Allah'ın
zikrine devam et. Allah, "siz beni anın ben de sizi
anayım" der.
Allah'ı çok zikreden erkeklerle, Allah'ı çok
zikreden kadınlara pek büyük mükâfatlar
hazırlanmıştır, buyrulur.
Zikir, dil ile.olduğu gibi kalb ile de olur. Hatta
bütün azalarla olur. Zikir, zikrettiği Zâttan
başkasını tamamen unutmaktadır.
Daha doğrusu zikir, Maliki ceseden ve ruhan talep
etmektir.
Zikir çok büyük bîr ihsandır mü'minlere. . .
"VE LE ZlKRULLAHÜ EKBER"
Allah daima kendi Zat-ı Ecel-li Âlâlarını teşbih ve
zikreder.
En büyük zikir Allah'ın zikridir. Buradaki âyette en
büyük zikir Hak İle zikre iştiraktir. Sana senden
yakın olanla. . .
Gafil olma. . Gafillerin sözüne bakma. . . Onlar
bana yetişemezler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder