“Ramazan-ı şerif, zamanın mekâna hükmetmesidir. Kudsiyet iner Ramazan’da her köşeye. Mübarekleşir her köy. Mekkeleşir şehirler. Medine olur yaşadığımız yer. Her yüzde bir Kâbe komşuluğu okunur. Her gözde hasret ve vuslat gerilimi seyredilir.
Ramazan-ı şerifte insan, niyetine göre yaşar, niyetini giyinir. Ameliyle değil, niyetiyle tartılır. Niyet görünmezdir, gösterilemez. Şu haliyle, Ramazan, olmayı önceler, görünmeyi sonraya bırakır. Bu da insan ruhunun aradığı bir huzur, insan kalbinin hasretini çektiği bir durulma halidir.
Öyleyse, Ramazan-ı şerifi, fırsatlardan uzakta geçirme. Bir sonrakine erişeceğine garantin olmadığına göre, bu günün kıymetini bil ve ona göre gününü yaşa...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder