“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
Bir Hafıza Umut Olmak Dünyanın her yerinde, eğitim tohumları ekiyoruz. Büyüsün,filizlensin, gölges
- Ana Sayfa
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar
- mustafaulas2148
- sohbet defterim
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- AHMET TOMOR HOCAEFENDİ sohbetleri
- takva
- Sayfa ve guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın doktorunuza danışmadan kullanmayın uyarılarıda okuyun saygılar
- Dini Soru ve Cevaplar
- ihyaforum
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…
- Kalplerin Anahtari
- faydalı bilgiler.
- Arifler Eğitim Ve Kültüre Yardım Derneği
- Kur’an-ı Kerim Okumayı Öğreniyorum: Elif Cüzü
- Bir Hafıza Umut Olmak Dünyanın her yerinde, eğitim tohumları ekiyoruz. Büyüsün,filizlensin, gölgesinde insanları serinletsin diye. Sizler de bir hafızın giderlerine sponsor olabilir, eğitime destekte bulunabilirsiniz.
- Muhtasar İlmi̇hal
- nasihat 1
- nasihat 2
- evininzde Kur’an-ı Kerim Okumayı Öğrenin
- Farz-ı ayn
- Davudi Sesler 1
- derin tahkik
- tomorhoca
- nasihat 3
- nasihat 4
- Gönüllere
- Gönüllere Yolculuk
- Takva
- FAZİLET TAKVİMİ
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- HADİS➖SÜNNET
- Eğer ahiret olmasa dünya yalan olur
3 Haziran 2022 Cuma
PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)’İN ÇEŞİTLİ HALLERİ Hz. Hasan (r.a.)’ın sorusu üzerine, Hind b. Ebi Hâle Peygamber Efendimizi (s.a.v.) şöyle anlatır: “Resûlullah Aleyhisselam yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi önüne doğru eğilir, vakar ve sükûnetle rahat yürürdü. Bakmak istediği, bakacağı tarafa tamamıyla dönerek bakardı. Yeryüzüne bakışı da, gözucuyla idi. Yürürken, sahabilerinin gerisinde yürürdü. Birisiyle karşılaştığı zaman, önce kendisi selam verirdi. Kendisinin susması, konuşmasından uzun sürerdi. Resûlullah (s.a.v.) lüzumsuz yere konuşmazdı. Söze başlarken de, sözü bitirirken de, Allâh’ın ismini anardı. Konuşurken kısa ve özlü kelimelerle konuşurdu. Resûlullah (s.a.v.) konuşurken ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı. Kimsenin gönlünü kırmaz, kimseyi hor görmezdi. En ufak nimete bile saygı gösterir, hiçbir nimeti yermezdi. Bir nimeti ne hoşuna gittiği için över, ne de hoşlanmadığı için yererdi. Dünya için, dünya işleri için kızmazdı; fakat bir hak çiğnenmek istendiği zaman, haklıya hakkını teslim etmedikçe hiçbir şey kızgınlığının önüne geçemezdi. Kendi şahsı için asla kızmaz ve öç almazdı. Birşeye işaret edeceği zaman, parmağıyla değil, bütün eliyle işaret ederdi. Kızdığı zaman, kızgınlıktan hemen vazgeçer ve kızgınlığını belli etmezdi. Neşelendiği, ferahlandığı zaman gözlerini yumardı. En fazla gülmesi, gülümsemekti. Gülümserken de, ağzındaki dişleri inci taneleri gibi görünürdü.” (İbn Sa’d, Tabakât, c.1 , s.422-423; Tirmizî, Şemail, s.36-37, (Kadı İyaz, Şifa-i Şerif, c.1, s.118-119)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
MEHMET EMİN TOKADİ HAZRETLETİNİN DUASI ..!.' -- Evliyaların hocasıdır. İstanbul'da Ashab-ı Kiram'dan sonra medfun bulunan üç ...
-
Kalplerin Anahtari 16s · Hz. Hatice Vâlidemizle başlayan söz . "Allahümme ente'sselâm ve minke'sselâm tebârekte ve teâley...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder