3 Haziran 2022 Cuma

Osmanlı döneminde kutsal topraklara ayrı bir hürmet gösterilir, mukaddesâta öncelik verilirdi. Tarihte görülmemiş, belki de bir daha yaşanamayacak olan bu hassasiyet Osmanlıyı diğerlerinden farklı kılmıştır. Bunu ispatlayan bir belge aslında her şeyi ifade etmektedir. Devir Kanunî Sultan Süleyman Han oğlu Sultân II. Selim Han dönemidir. Beytullah'ın etrafına Kâbe'den daha yüksek evler yapıldığı haberi İstanbul'a ulaşır. Sultan Selim Han derhal Mekke Kadısı olan Harem Şeyhi Hüseyin Efendi'ye fermanını yazdırıp gönderir. Gereğinin sıkı bir takiple yapılmasını ayrıca belirtir padişah. Sultân II. Selim Han tarafından dönemin Harem Şeyhi Kadı Hüseyin'e 30 Eylül 1574'te gönderilen ve fotoğrafta yer alan fermanın Türkçesi ise şöyledir: "Mekke-i Mükerreme Kadısına ve Harem Şeyhi Kadı Hüseyin'e hüküm ki; hâlâ İstanbul'a tafsilatlı arzuhal olundu.. Bazı Rafızi itikatlı Acemler hakikaten Harem-i Şerif haricinde yüksek evler yapıp, Beytullahi'l-Haram'a ve Harem-i Şerif'e yüksekten bakıp uygun olmayan çeşitli hareketlerde bulunup Harem-i Şerif'te ibadet eden salih zatları rahatsız etmektedir. Bunların geceleri aileleriyle beraber döşekleri ve beşikleri ile Harem-i Şerif'in üzerine çıkıp yattıkları ve buna benzer çeşitli uygunsuz hareketlerinin bitmek bilmediği bildirildi. Şimdi, daha önce tarafımdan Harem-i Şerif duvarına bitişik bir ev satın alınıp, yılda 120 altın sikkeye kiraya verilip, devletimin ve saltanatımın devam ve bekası için Sure-i Fetih okunup testilerle su dağıtılırdı. Harem-i Şerif duvarına bitişik olması uygun görülmeyip, evvela bu evin yıkılması ve zikrolunan paranın Cidde mahsulünden tayin olunması babında Cidde Emini'ne hükm-i hümayunum gönderilmiştir. Buyurdum ki, hükm-i şerifim sana ulaştığında asla geciktirmeyip emrim gereğince ilk başta o evi ve daha sonra Harem-i Şerif duvarlarına bitişik olan diğer evleri, kimin olursa olsun tamamen yıkarak ortadan kaldırasın ve Harem-i Şerif dahilinde binadan eser bırakmayasın. Medrese tuvaletlerini dahi kaldırıp, Harem-i Şerif'in dışında münasip bir yerde yaptırasın. Harem-i Şerif'in haricinde 4 tarafı ev vesair binalardan altışar zira yer ayırtıp, her taraftan 6 arşına varıncaya kadar yıktırasın..."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder