3 Haziran 2022 Cuma

DİNİ YÜCELTMEK İÇİN İNFÂK ETMEK İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri, dînî ilimleri okuyan talebelere yardımda bulunması sebebiyle Seyyid Nakîb Şeyh Ferîd Buhârî’ye bir mektubunda şöyle yazmışlardır: …İlim talebelerini öne çıkarmakta, onları herkesten üstün tutmakta, dinimizi yüceltmek vardır. Zira onlar dinin taşıyıcılarıdır. Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) şerîatı, onlarla ayakta durmaktadır… Cennete girmek ve cehennemden kurtulmak, dini yaşamaya bağlıdır. Kâinatın en faziletlisi olan peygamberler, halkı sadece hak dine davet etmişler ve kurtuluşun temelini, dinin hükümlerine uymak üzerine oturtmuşlardır. Bu büyük zâtların (peygamberlerin) gönderilmesinin gayesi, dinin hükümlerini tebliğ etmektir. Binâenaleyh hayırların en büyüğü -husûsiyle İslâm’ın esaslarının yıkıldığı bir zamanda- dini yüceltmek ve dinin hükümlerinden herhangi bir hükmünü ihya etme husûsunda gayret sarf etmektir. Öyle ki; bir kişinin, Allah yolunda binlerce dirhem harcaması, dînî meselelerden herhangi bir meseleyi tervîc etmesine (yüceltmesine/öğrenip öğretmesine) denk olamaz. Zira bu işte (yani dini yüceltme vazifesinde) mahlûkatın en üstünleri olan peygamberlere uymak ve bu büyük zâtlarla ortak olmak vardır. Şu kesindir ki hasenâtın en mükemmeli onlara aittir. Binleri infâk etmek ise bu büyüklerin dışında birtakım kimselere de müyesserdir. Ayrıca dini ayağa kaldırmak ve onun hükümleriyle amel etmekte, nefse muhalefet de vardır. Zira dinimiz, nefsin arzularına muhalif olarak gelmiştir (yani dinin emirlerine uymak nefse güç gelir). Ama malları infâk etmek, bazen nefsin hoşuna gidebilir. Evet, eğer infâk, dini güçlendirmek ve yüceltmek için olursa tabi ki bu infâk için (Allah indinde) birçok derece vardır. Bu niyetle bir kuruşu infâk etmek, başka niyetlerle binlerce lira infâk etmeye denktir. Bu, Allâh’ın bir lütfudur. Onu, dilediğine verir. Allah, çok büyük lütuf sahibidir. (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, c. 1, m. 48) hayırlı cumalar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder