“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
Bir Hafıza Umut Olmak Dünyanın her yerinde, eğitim tohumları ekiyoruz. Büyüsün,filizlensin, gölges
- Ana Sayfa
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar
- mustafaulas2148
- sohbet defterim
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- AHMET TOMOR HOCAEFENDİ sohbetleri
- takva
- Sayfa ve guruptaki tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırın doktorunuza danışmadan kullanmayın uyarılarıda okuyun saygılar
- Dini Soru ve Cevaplar
- ihyaforum
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- “Asıl olan söz dili değil, hal dilidir, konuşmaktan çok yaşamaktır. İnandığı gibi anlatmaktan ziyade inandığı gibi yaşamaktır…
- Kalplerin Anahtari
- faydalı bilgiler.
- Arifler Eğitim Ve Kültüre Yardım Derneği
- Kur’an-ı Kerim Okumayı Öğreniyorum: Elif Cüzü
- Bir Hafıza Umut Olmak Dünyanın her yerinde, eğitim tohumları ekiyoruz. Büyüsün,filizlensin, gölgesinde insanları serinletsin diye. Sizler de bir hafızın giderlerine sponsor olabilir, eğitime destekte bulunabilirsiniz.
- Muhtasar İlmi̇hal
- nasihat 1
- nasihat 2
- evininzde Kur’an-ı Kerim Okumayı Öğrenin
- Farz-ı ayn
- Davudi Sesler 1
- derin tahkik
- tomorhoca
- nasihat 3
- nasihat 4
- Gönüllere
- Gönüllere Yolculuk
- Takva
- FAZİLET TAKVİMİ
- "Kişi sevdiği ile beraberdir."
- HADİS➖SÜNNET
- Eğer ahiret olmasa dünya yalan olur
10 Ağustos 2021 Salı
ALLÂHÜ TEÂLÂ’YA HAMD ETMENİN FAZİLETİ Hamd, samîmî olarak ta'zîm ve senâ (yüceltme ve medih) için söylenen sözdür. Elhamdülillâh; “Tazim ve senâya dâir her türlü güzel söz, ezelden ebede Allâhü Teâlâ’ya mahsûstur, ona lâyıktır.” demektir. Ezelden ebede bütün hamdlere: Arş-ı A‘lâ meleklerinin, Kürsî'nin, göklerin, yerin tabakalarının ve sâkinlerinin hamdleri dâhildir. Yine Âdem Aleyhisselam'dan Peygamberimiz (s.a.v.)'e kadar geçen peygamberlerin, evliyânın ve bütün diğer yaratılmışların hamdleri de dâhildir. Şimdi bu mânâ düşünülerek “Elhamdülillâh” denilirse Allâhü Teâlâ’ya nihayetsiz hamd edilmiş olur. Akıl sâhibi her Müslüman'ın, üzerindeki sonsuz ilâhî nîmetleri düşünerek nimetlerin artmasına vesîle olan hamd ile Cenâb-ı Hakk'ın ulûhiyet hakkını, gücü yettiğince edâ etmeğe çalışması vâciptir. Îmânın lezzetini kalbinde bulabilmek için dâimâ lisânını Allâh'a hamd etmeye alıştırmalıdır. Husûsiyle muvaffak olduğu her hayırlı işin evvelinde ve sonunda hamd etmelidir. Nitekim Tefsîr-i Kebîr'de şöyle geçer: “Hazret-i Âdem Safiyyullâh'ın (a.s.) mübârek rûhu, cesed-i şeriflerine üflendiğinde, ruh göbeğine ulaşınca aksırdı ve “Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemin” dedi. Mü'minler de cennete girdiklerinde Cenâb-ı Hakk'ı tesbih ederler ve duâlarının sonunda “Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn” derler. Bu sebepten Allâhü Teâlâ'nın ni'metlerinin önünde ve sonunda hamd etmek esastır.” Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur: “Allâhü Teâlâ kuluna bir nîmet verdiğinde o “Elhamdülillâh” derse Allâhü Teâlâ da şöyle buyurur: Şu kuluma bakınız, ona verdiğim az bir ni’mete, âhirette mükâfâtını ebediyyen alacağı (hamd) ile karşılık verdi.” “Elhamdülillah” arapça olarak sekiz harfdir. Cennetin sekiz kapısı vardır. Bir kimse ihlâs ile bu sekiz harfi söylese, yani ‘Elhamdülillâh' dese cennetin sekiz kapısından girmeye lâyık olur. (Şerh-i Dürr-i Yektâ)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
-
ÖNEMLİ MÜNACAATLAR. 1- Yâ dâfia’l-beliyyât: •Ey belâları def’eden, savan, gideren, yok eden (Allah’ım! Üzerimize gelecek bütün belâ ve mus...










Hiç yorum yok:
Yorum Gönder