Rüyanın mahiyeti Rüya, uyku hâlindeyken görülen şey demektir. Rüyalar üç kısımdır: 1. İnsanları mahzun etmek için şeytan tarafından gösterilen bazı kötü rüyalar; Yüksek bir yerden düşmek, köpek tarafından ısırılmak gibi. Bunlar aslı olmayan şeylerdir. İnsan böyle bir rüya görünce Cenâb-ı Hakk’a sığınmalı ve bunu başkalarına anlatmamalıdır. Kötü bir rüya görünce şeytanı kovmak ve tahkir etmek için sol tarafına üç defa tükürür gibi “tü” denmelidir. Sonra gördüğü şeyin şerrinden Allâhü Teâlâ’ya sığınmalı (eûzü çekmeli) ve diğer tarafına dönmelidir. Sonra kalkıp iki rekat namaz kılmalı, bir miktar sadaka vermelidir. Böylece Allâhü Teâlâ, gelecek şerri o kişiden geri çeviriverir. 2. İnsanın uyanıkken çokça meşgul olduğu şeylere ait gördüğü rüyalar. Bunlar da birer kuruntu neticesi olduğundan aslı olmayan şeylerdir. 3. Nübüvvetin kırk altı cüzünden bir cüzü sayılan rüyalar. Bunlar Allâhü Teâlâ tarafından birer müjde veya ikaz mahiyetinde olup, bunları bir kısım melekler, Allâh’ın izniyle ümmülkitap olan (levh-i mahfuzdan) alarak uyuyanların ruhlarına ilham ederler. Ebu’l-Fâruk Süleyman Hilmi TUNAHAN (k.s.) (SİLİSTREVÎ) Hazretleri: “İyi rüya görüldüğü zaman, bir Fâtiha üç İhlâs-ı şerîf okuyup Rasûlullâh’a hediye edilir. Uzak zamanda gelecekse yakında zuhuruna sebep olur.” buyurmuşlardır. Birinci ve ikinci kısım rüyalar, birer bâtıl rüyadır. Üçüncü kısım rüyalara ise “sâdık rüya” denir. Bu sâdık rüyalar ekseriyetle, doğru sözlü, temiz yürekli, nezih itikatlı sâlih zâtlara nasip olur. Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimize yirmi üç sene vahiy nazil olmuş ve bu vahiy, ilk altı ay zarfında salih rüya suretiyle tecellî etmiştir. Velhâsıl: Bu kabilden olan rüyalar, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hakkında birer ilâhî vahiydir ki, tahakkuk eder. Ümmetin sâlihleri hakkında ise ilham ve hayırlı alametlerden sayılır