Hz. Ali (radıyallâhü anh) buyurdular:
“Ey ilim sahibleri! Öğrendiğiniz ilimle amel ediniz. Muhakkak ki âlim, öğrendiği ilimle amel eden ve ameli ilmine muvafık düşendir. Öyle topluluklar gelecek ki ilmi öğrenecekler fakat boğazlarından aşağıya (inip kalplerine) geçmeyecektir. Amelleri ilimlerine, gizli yaptıkları aşikâr yaptıklarına aykırı olacaktır.” (Sünen-i Dârimi)
“HEPİNİZ AİLENİZDEN MES’ULSUNUZ”
Bir Müslüman, çoluk çocuğunun rızkını helâlden temin etmeli ve onlara bilmeleri icab eden ilmihâlini; farzları, haram ve helâli vesâir lüzumlu bilgilerini öğretmelidir. Bu ilimlerden çoluk çocuğunu câhil bırakmak büyük vebaldir.
Çocuğunu edepli yetiştirmek, baba için nâfile birçok ibâdetten daha hayırlıdır. Zîrâ baba, kıyâmet gününde çocuğundan mesul olacak ve onlar hakkındaki kusurlarından dolayı cezalandırılacaktır. Hadîs-i şerîfte şöyle buyurulmuştur:
“Kul, dağlar kadar sevapları olduğu halde mîzanda durdurulur. Ailesinin, çoluk çocuğunun haklarına riâyet edip onlara karşı vazifesini yapıp yapmadığından, malını nereden kazanıp nerede harcadığından suâle çekilir. Bunların hepsi amellerinin (sevabını) alıp yok eder, kendisine hiçbir sevap kalmayınca melekler şöyle nidâ eder:
‘Bu, daha dünyada iken çoluk çocuğu tarafından sevapları yiyip bitirilen kimsedir. Bu günde amelleri rehin alınmıştır.” “Kıyâmet gününde kişinin yakasına ilk yapışacak âilesi ve çocuklarıdır. Onu Allâhü Teâlâ’nın huzurunda durdururlar ve: “Ey Rabbimiz, ondan bizim hakkımızı al. Çünkü o bize bilmemiz gereken şeyleri öğretmedi. Bize haram lokma yedirdi. Hâlbuki biz haram olduğunu bilmiyorduk.” derler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular:
“Hiç kimse çoluk çocuğunu câhil bırakmaktan daha büyük bir günahla Allâhü Teâlâ’ya kavuşmaz (onun huzuruna çıkmaz).”
“Allâhü Teâlâ kendisine bol rızık ve geniş imkân verdiği halde çoluk çocuğuna eli sıkı ve cimri davranan bizden değildir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder