2)Sonra güneş batımına yakın bir zamanda denizde bir adaya gemiyi yanaştırdılar. Sandallara binip adaya çıktılar. Müteakiben çok kıllı, hatta kıllarının çokluğundan önü neresi, arkası neresi belli olmayan bir yaratığa rastladılar
Ona:Vay sana! Sen de kimsin? diye sordular.3)O:,Ben Cessase’yim, dedi.
Onlar: Cessase nedir? diye sordular.
O yaratık: Ey kavim! Şu manastırdaki adama gidin! O sizin haberinizi şevkle beklemektedir, dedi.
Temim diyor ki: Bize adamı söyleyince onun şeytan olmasından korktuk.
4)Hızlıca ona gittik, manastıra girince bir de baktık ki, cüsse bakımından en büyük insan, elleri birleştirilmiş vaziyette boynuna sıkıca bağlı, diz kapağı ile topukları arasında demirler vardı.
Ona: Vay sana! Sen de kimsin? diye sorduk.
5)O: Siz benim haberimi aldınız. Söyleyin siz kimsiniz? dedi.
Onlar: Biz Araplarız, bir deniz yolculuğuna çıkmıştık. Denizin dalgalı olduğu zamana denk gelmişiz. Dalgalar bir ay bizimle oynadı. Sonra bu, senin adana gemiyi yanaştırdık.
6)Sandallara binip adaya çıktığımızda çok kıllı, hatta kıllardan önü neresi, arkası neresi belli olmayan bir yaratıkla karşılaştık.
Ona: Vay sana sen kimsin? diye sorduk.
O da: Ben Cessase’yim, dedi.
Biz: Cessase nedir? diye sorduk.
7)O yaratık da: Manastırdaki şu adama gidin, o sizin haberlerinizi şevkle beklemektedir, dedi. Hızlıca sana geldik. O yaratıktan korktuk, onun bir dişi şeytan olmadığından emin olamadık, dedik.
O: Beysan hurmalıklarından haber verin, dedi.
8)Biz: Onun neyini soruyorsun? dedik.
O: Hurmalarından soruyorum, hâlâ meyve veriyor mu? dedi.
Biz: Evet, dedik.
O: Meyvelerinin kesilmesi yakındır, dedi.
Sonra: Taberiye gölünden haber verin, dedi.
Biz: Neyini soruyorsun? dedik.
9)O: Gölde su var mı? dedi.
Biz: Evet, suyu çoktur, dedik.
O: Suyun gitmesi yaklaşmıştır, dedi.
Sonra: Zugar pınarından haber verin dedi.
Biz: Neyini soruyorsun? dedik.
O: Suyu var mı, ahali o pınarın suyuyla ziraat yapıyorlar mı? diye sordu.
10)Biz: Evet, suyu çoktur, ahali onunla ziraat yapıyorlar, dedik.
O: Ümmilerin Nebisinden haber verin, ne yaptı? diye sordu.
Biz: Mekke’den çıktı, Yesrib’e yerleşti, dedik.
O: Araplar onunla savaştı mı? diye sordu.
Biz: Evet, dedik.
11)O: Ona itaat etmeleri onlar için hayırlı olur. Ben kendimi size haber vereyim:
−Ben Deccal’im, bana çıkmam için izin verilmesi yakındır. Çıkarım ve yeryüzünde dolaşırım. Kırk gecede girmediğim hiçbir belde bırakmam.
12)Ancak Mekke ve Taybe hariç! O iki belde bana haramdır! Her ne zaman onlardan birine girmek istesem, yalın kılıç bir melek beni karşılar ve oraya girmemi engeller. Oraların her geçidinde koruyucu melekler vardır, dedi.
13)Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bastonunu minbere vurarak:
−‘Taybe budur, Taybe budur, Taybe budur. Yani Medine’dir. Dikkat! Ben size bunu haber verdim mi?’ diye sordu.
İnsanlar: Evet, dediler.
14)Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): ‘Temim’in anlattıkları, benim Deccal ve sıfatı hakkında anlattıklarıma uygun olması benim hoşuma gitti. Dikkat! Deccal, Şam denizindedir yahut Yemen denizindedir! Hayır, bilakis o doğu tarafındadır, doğu tarafındadır, doğu tarafındadır
15)buyurdu ve eliyle doğu tarafına işaret etti.
Evet arkadaşlar rivayetler bu şekilde şimdi değerlendirelim
Dünya kıtlığa doğru gidiyor yanan ormanlar çekirge istilaları seller yani afetler birbirini izliyor
16) Ada'nın yeri Piri reis haritasında bellidir Amerika yakınlarında Bermuda şeytan üçgeni içinde bu Ada Google earth tarafından sansürlenmiş tir ve adayı Amerika donanması korur
AdadaTempel isimli tapınak vardır
17) şu an dünyamızı yok etmek isteyen üst akıl dediğimiz kişiler emirleri oradan alır gelecek kişi ile savaşmak için yani Mehdi strateji ve plan kurmaktadırlar
Bunların hedefi dünyada kaos savaş ve Armageddon hazırlıklarıdır (Cavit 19)
Okuduğunuz için teşekkür ederim son


Çok güzel bilgiler Allah razı ve memnun olsun kardeşim
YanıtlaSil