LÂF'la gemileri yürütüyor.

 LÂF'la gemileri yürütüyor.

LÂF-ı güzaf ile müslümanların gazını alıyor, İCRAATLARI ile de emperyallere siyonistlere taşeronluk yapıp onlara sadakatini, Aidiyetini izhar ediyor.

LÂF'ta; "Faiz haramdır nas var nas" dediler.

İCRAAT'de; Dünyada en fazla faizle borçlanan ve vatandaşına en çok faiz uygulayan ülke sıralamasında Türkiye'yi zirveye taşıdılar.

LÂF'ta; "Dindar nesil yetiştireceğiz" dediler.

İCRAAT'de; 87 tane kilise açıp, eşcinsellere yasal statü verip, onları güvence altına aldılar. Daha önce 2 olan alkol fabrikasını 18'e çıkarmakla övündüler. Ahlaksızlığın önünü açıp, toplumsal ahlak erozyonuna sebep oldular.

LÂF'ta; "Onların doları varsa bizim de Allah'ımız var" dediler .

İCRAAT'de; halka hizmet diye yutturdukları kamusal projelerin tamamının anlaşmasını dolarla yaptılar. Daha yetmedi kur korumalı mevduat ile dolar karşısında TL'yi pespaye ettiler.

LÂF'ta; "Müjde!, petrol ve doğalgaz yatakları bulduk" dediler.

İCRAAT'de; bir sene içerisinde petrole %335 doğalgaza ise %200 zam yaptılar.

LÂF'ta; "Eyy Avrupa!, Eyy İsrail!, Eyy Amerika! Siz kimsiniz bee! dediler.

İCRAAT'de; Avrupa Birliği normları gereği, 2 binden fazla uyum yasası çıkarttılar.

İsrail'in önündeki en büyük engellerden birisi olan Hamas'ı pasifize edip, israil'in uluslararası ihalelere katılmasına olanak sağladılar.

Amerika'nın Müslüman ülkelerin sınırlarının yeniden belirlenmesi olan BOP projesine destek verip eş başkanlık yaptılar.

LÂF'ta; "Domuz haramdır zina haramdır" dediler.

İCRAAT'de; 2004 yılı 21 Ekim'de zinayı tüm kapsamları ile suç olmaktan çıkarıp, 2006 yılı temmuz ayında domuz etini helal etler statüsüne koyan yasayı resmi gazetede yayınladılar.

LÂF'ta; "Her fırsatta ulusalcılıktan millilikten dem vurup, dış güçlere gem vurmaktan söz ettiler.

İCRAAT'de; devletin bütün birikimlerini kaymaklarını yatırımlarını dış güçlere peşkeş çekip, ülkemizi adeta dış güçlerin şantiyesi haline getirdiler.

LÂF'ta; "15 temmuzun ana finansörü Birleşik Arap emirlikleridir" dediler.

İCRAAT'de; Paranın dini olmaz deyip, Birleşik Arap emirlikleri liderini kırmızı halı ile karşılayıp onlara râm olup tükürdüklerini yaladılar.

LÂF'ta; "Bu can bu bedende, bu fakir bu görevde olduğu sürece Rahip Brunson teröristini alamazsınız" dediler.

İCRAAT'de: o can o bedende, o fakir! o görevdeyken, Trump'ın bir telefonuyla rahip Brunson'u serbest bıraktılar. Tükürdüklerini yalamaya devam ettiler.

LÂF'ta; "Doğu Türkistan bizim kardeşimizdir" dediler.

İCRAAT'de; "Tek Çin" politikasına destek vererek, Çin'in güvenliği bizim güvenliğimizdir, gerek ülkemizde gerek bölgemizde Çin'e yönelik hiçbir olumsuz faaliyete izin vermiyoruz" dediler. Ve Doğu Türkistan İslami hareketini terör örgütü olarak tanıma kararı aldılar.

LÂF'ta; Her fırsatta "tüp kuyrukları gaz kuyrukları" mavalını okuyup geçmişten tahzir ettiler.

İCRAAT'de; vatandaşı yüksek enflasyona ezdirip, neredeyse günlük artan fiyatlar karşısında halkı tüm kuyruklara mahkum edip geleceğini mahvettiler.

Kısacası; LÂF'ta var, İCRAAT 'da var!. Kim hangisinden anlarsa...

İşin en tuhafı da; bütün bu kepazeliklerinede, "Hamdolsun" diye hitam edip, sözde muhafazakar kitlesinin avuçları patlayıncaya kadar alkışlattılar.

Habil Kabil