6 Ocak 2022 Perşembe

İdrîs Aleyhisselâm’ın Soyu, Dokuzuncu Göbekte Âdem Aleyhisselâm’a Ulaşır. İdrîs Peygamberin Dört Çeşit Mucizesi Vardı. Sübut, Hikmet, Hilâfet İşleri İdrîs Peygamberde Toplanmıştı. Bu Durumdan Ötürü Kendisine, ❛Müselles’ün-nimet❜ Yani, ❛Üçlü Nimete Eren Peygamber❜ Adı Verilmişti.


Âdem Peygamberin Çocukları Arasında, İlk Defa Büyük Mevki Kazanan, Bu İdrîs Peygamber idi. İdrîs Peygamberin Asıl Adı, ❛Ühnuh❜ Olarak Bilinir.
İdrîs Lâfzı, Tedrisin Tâhrif Edilmiş Şeklidir.
İdrîs Peygamberin Çeşitli İlimlere Vukufu Vardı Ama Dâima Ders ile Meşgûldü. Bu Hâlinden Ötürü Kendisine, ❛İdrîs❜ Adı Verilmiştir.
İdrîs Aleyhisselâm’ın Soyu, Dokuzuncu Göbekte Âdem Aleyhisselâm’a Ulaşır.
Kabil’in Çocuklarından Bir Cemaât, Şam Tarafına Ayrılmıştı. Orada Fitne, Fesâd ile Sapıtıp Gitmişlerdi. İdrîs Peygamber, Anlatılan Cemaâti, Sapıklıktan Kurtarıp Hak Yoluna ve Tek Allah İnancına Çağırmak İçin Peygamber Olarak Gönderilmiş idi.
Gelelim, İdrîs Peygamber Aleyhisselâm’ın Mucizelerine...
1. AĞAÇLARDAKİ YAPRAK SAYILARINI BİLMEK:
İdrîs Aleyhisselâm, Ağaçlarda Ne Kadar Yaprak Olduğunu Bilirdi. İdrîs Peygamber, Ağaçlardaki Yaprak Sayılarını Bilmeyi Sever ve Dâima, “Ağaçların Yaprakları Kadar...” Diyerek Tesbih Okumaktan Hoşlanırdı. Dolayısı ile Bu Yolda Bir Bilgi Sahibi Olması İçin Yüce Allah’a Duâ Etti ve Allahû Teâlâ Duâsını Kabûl Eyleyip, Ağaçlardaki Yapraklara Memur Kılınan Melekleri İdrîs Peygambere Yolladı. Onların Her Birinde Ne Kadar Yaprak Olduğunu Bildirdi.
İdrîs Peygamber Aleyhisselâm’ın, Anlatılan Mucizesine Benzeyen, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizin de Bir Mucizesi Vardı. Şöyle Olmuştu:
Kâfirlerden Bir Topluluk Geldi. Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimize Şu Teklifte Bulundular:
▬ “Şâyet Sen Hak Peygamber isen, Bize Bu Seneki Ağaçların Yaprak Sayılarını Bildir!”
Câhiliyet Devrinde, Böyle Yaprak Sayılarını Söylemek Âdet idi. Her Sene Öyle Olurdu. Derlerdi ki:
▬ “Şu Ağaçta Şu Kadar Yaprak Vardır...”
Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimiz, Onların Üstteki Teklifi Üzerine, Kendisine Gelen Vahy ile Ağaçlardaki Yaprak Miktarlarını Haber Verdi. Her Ne Buyurdu ise Doğru Çıktı. Onlarınki Bir Atma Söz idi Amma Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, Vahy Yolu ile Gerçek Sayısını Bildirdi.
2. YILDIZ İLMİNİ BİLMEK:
Yani, Gök İlmini Bilirdi...
İdrîs Peygamber Aleyhisselâm, Anlatılan İlme Âşinâ idi. Peygamber Olarak Gönderildiği Cemaât de Bunun Bu İlme Âşinâ Olduğunu Bilirdi. O Cemaâti Îmâna Dâvet Ettiği Zaman, İdrîs Aleyhisselâm’a Dediler ki:
▬ “Bize, Gök İlminden Haber Ver. Yıldızların Durumunu, Diğer Özelliklerini Bize Anlat!”
İdrîs Peygamber Aleyhisselâm Dahi, Onlara İstedikleri Bilgiyi Tafsilâtı ile Anlattı. Bu Sebepten Ötürüdür ki, “Yıldızların İlmi, İdrîs Peygamberden Kalma Bir İlimdir...” Diye Anlatılır.
Rasülullah Aleyhisselâm Efendimizin de, Bu Mucizeye Benzeyen Mucizesi Vardır. Şöyle Olmuştu ki, Yahudilerden Bâzıları, Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimize Gelip, Yıldız İlminden Sordular. Onların Bu Sorularına Karşılık, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, Tafsilâtı ile Olduğu Gibi Haber Verdi. Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimizin Bu Mucizesi Sebebi ile Abdüllah b. Selâm ve Arkadaşları Îmân Ettiler.
Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, Yıldızların Hâllerini Tam Bilirdi. O Devirde İnsanlar, Süreyya Yıldızının Altı-Yedi Kadarını Bilirdi. Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimiz ise... Bu Yıldız Hakkındaki Görüşü, On İki idi.
O Sırada İnsanlar, Kendi Görüşlerine Göre, Süreyya Yıldızının Altı veyâ Yedi Olduğunu Anlatmak İstemişlerdir Amma Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, On İki Adet Olarak Gördüğünü Haber Vermiştir. Diğer İnsanların Gördüklerinin Sayıca Eksik Olduğunu ve Daha Görülmeyen Süreyya Yıldızı Olduğunu Anlatmıştır.
Üstte Anlatılan Manâda Bir İhtilâf Şimdi Kalmamıştır. Zirâ Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimizin O Tarihte Mucize Olarak Haber Verdiği Manâ, Bugün Olduğu Gibi Açığa Çıkmıştır.
Rasathanelerdeki Teleskoplarla İncelenmiş, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizin Buyurduğu Gibi, Süreyya Yıldızının On İki Olduğu Açıklığa Kavuşmuştur. Gök İlmine Çalışanlar Bunu Bilirler.
3. MELEKLERİ GÖRMEK:
İdrîs Peygamber Aleyhisselâm, Melekleri Çok Severdi. Bunun İçin de, Melekler Kâfile Kâfile Onun Ziyâretine Gelirlerdi ve Kendisine Görünürlerdi. İdrîs Peygamber Dahi, Onlardan Her Birinin Adını, Ne İş Yaptığını ve Okuduğu Tesbih Duâsını Bilirdi. O Kadar ki, Onlar Havada Uçup Giderken Dahi, Onların Hepsini Tek Tek Görürdü.
İdrîs Aleyhisselâm’ın Bu Mucizesine Benzeyen Bir Mucize Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimizde de Oldu. Şöyle ki:
Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, Miraca Teşrif Buyurdukları Vakit, Göklerin Her Birinde Ne Kadar Melek Varsa, Kendisini Karşıladılar. Bu Arada, Onlardan Her Birinin Tek Tek İsimlerini ve Özel Hâllerini Bildi.
Melekleri, Kendi Âlemleri Olan Melekût Âleminde Görmek, Bu Dünyâ Âleminde Görmekten Daha Büyük Bir İştir. Şu Hâlde, Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimizin Bu Makamdaki Mucizesi, İdrîs Aleyhisselâm’ın Mucizesinden Daha Üstündür. Anlatılan Kazizeye Göre, Bu Hüküm Yerinde Bir Hükümdür.
Kaldı ki, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz, Bu Dünyâ Âleminde Dahi Melekleri Görmüştür. Nitekim Rasülullah Aleyhisselâm Efendimiz, Arafat’ta Vakfeye Durdukları Zaman, Meleklerin Dahi Saf Saf Olup Geldiklerini Eshâb-ı Kirâma Bildirmiştir.
Ondan Başka, Savaşların Çoğunda, Îmân Ehli Kimselere Yardım İçin Meleklerin Geldiğini Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Görür ve Durumu Sonradan Eshâbına Haber Verirdi.
Bundan Başka, Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimiz, Uzaktan Cebrâil Aleyhisselâm’ın Geldiğini Görür, Diz Çöküp Onun Gelişine Hazır Olurdu. Sahâbe Dahi, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizin Böyle Âniden Diz Çöktüğünü Görünce, Vahy Geleceğine Bir İşâret Sayarlardı.
4. BULUTLARLA KONUŞMAK:
İdrîs Peygamber Aleyhisselâm, Havadaki Bulutlara Dağılmaları İçin Emir Verdiği Zaman, Onlar Dağılırlardı. Verdiği Emre İtaât Ettiklerini Sözle de Kendisine Anlatırlardı.
Rasülullah Sallallâhû Teâlâ Aleyhi ve Sellem Efendimizin Dahi, Bu Makamda Mucizesi Vardır. Şöyle Olurdu:
Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Taif’e Giderken, Başı Üzerinde Durmayıp Ötede Duran Bulutlara Emir Verirdi. Onlar da Gelir, Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizin Başı Üzerinden Dururlardı. Bu Arada Konuştukları da Duyulduktan Sonra, Yerlerine Dönerlerdi.
Rasülullah Sallallâhû Aleyhi ve Sellem Efendimize Peygamberlik Gelmeden Evvel, Kureyş Tüccârı ile Şam’a Gitti. O Vakit, Kendisinin Başı Üzerinde Bir Bulut Vardı ki, Gölgelik Ediyordu. Bu Rivâyet, Bilinen Bir Şeydir.
O Zaman Rasülullah Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimizden Zuhura Gelen Bu İşin Adı, İrhas idi. Aynısı, Peygamberlikten Sonra da Olunca Adı, Mucize Oldu. Her İki Hâlde Bu Alışılmışın Dışında Kalan Hâlin Vukuu Sahîh Hadîsler ile Sabittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder